Anne karnında Bebek ile Baba iletişimi

1996 yılıydı, İlkiz ile evlendikten bir süre sonra bilinçli isteğimiz sonunda, eşim hamile kaldı. Çok heyecanlıydık, yaşamımızın birlikte müthiş zamanıydı. Sürekli kitap okuyorduk. Annelerimizden öğrendiğimizden ötede, bilimsel araştırmaların sonucu bebek bakımında ulaşılan bilgiyi edinerek kendimizi anne – baba olarak geliştirmek istiyorduk. Öte yandan kitaplardan öğrendiklerimize göre gün gün hesap yapıyorduk; şimdi mercimek kadar, şu anda çilek kadar oldu…
Anne karnında bebek ile konuşmak
Öğrendiğime göre anne karnında bebek gelişiminde dördüncü ayda duyma yetisinin oluşumu tamamlanırmış. Yani bebek dördüncü ayda duymaya başlıyor. Okuduklarımızdan, uzmanlardan bu aylardan sonra bebeğe yumuşak müzikler dinletmemiz gerektiğini öğrenmiştik. Şarkı isimleri de vardı önerilen. Bu şekilde müzik dinletmenin yararı olarak, bebek doğduktan sonra bu müziği duyduğunda, en çok güven duyduğu anne karnı ile doğrudan bağlantı kuracağı, böylece kendisini güvende hissedip sakinleşeceği ve kolayca uykuya geçeceğiydi.
Bir süre sonra bu müzikleri dinletirken, eşimin karnına yaklaşıp konuşmaya başladım. Sakin bir ses tonu ile ona duygularımı anlatıyordum. Bir süre sonra elimi de karnın üstüne koymaya başladım. Bebeğimiz konuşmalarıma tepki vermeye başlamıştı, anne karnında hareketleri anında duruyordu. Bunu doğuma kadar sürdürdük. İlkiz bir çok gece beni uyandırıp, “karnımda bebek çok hareketli, beni uyutmuyor, sakinleştirir misin?” dedi ve ben de hemen elimi eşimin karnı üstüne koyup, bebeğimle konuşuyordum ve anında hareket duruyordu; sanırım uykuya geçiyordu.
Bunu eşimin doktoruna söylediğimde, bu durumun Tıp için bilinir olduğunu hatta bir adı da olduğunu söylediğinde çok sevinmiştim.
Anne karnında bebeğimle kurduğum iletişim, doğumdan sonra da çok yararlı oldu. Onu da bir başka yazımda konuşuruz.
Umut’un babası, Hürol Taşdelen