Anne Sütünün Bilimsel İncelemesi 2

Anne Sütünün Bilimsel İncelemesi 2

Sadece anne sütü verilme süresi ve tamamlayıcı besinlere başlama yaşı

2001 yılında 54. WHO toplantısında anne sütünün tek başına ilk 6 ay devam edilmesi gerektiği kabul edilmiş, altı aya kadar sadece anne sütü ile beslenmede ishal oluşumunun daha az olduğu ve büyüme geriliğinin oluşmadığı belirtilmiştir. Ancak altı aydan sonra sadece anne sütünün tek başına yenidoğanın besin gereksinimini karşılayamadığı da gösterilmiştir.

Anne sütü yenidoğanın gereksinimi olan tüm besin öğelerini karşılayamaz duruma geldiğinde, yenidoğanın diyetine eklemeler yapmak gerekmektedir. Tamamlayıcı beslenme tümüyle anne sütüyle beslenmeden erişkin beslenmesine geçiş olarak tanımlanabilecek bir dönem, tamamlayıcı besin ise tamamlayıcı beslenme döneminde anne sütü dışında bebeğe verilen herhangi bir besin olarak tanımlanmaktadır.

Günümüzde artık ek besin tanımının doğru olmadığı, sanki anne sütünün yerini alacak anlamının çıktığı, oysa bu besinlerin anne sütünün yerini almadığı, anne sütünü tamamladığı belirtilmekte ve tamamlayıcı besin kavramı kullanılmaktadır.

Tamamlayıcı besinlerin enerji, protein, yağ gibi temel besin öğeleri yanında iz elementler (Zn, Ca, Fe, I, Se) ve vitaminler (A vitamini, C vitamini ) yönünden de yeterli olması, hastalık yapıcı zararlı kimyasallar içermemesi, hazırlama, pişirme ve saklama koşulları uygun olması vurgulanmaktadır.

Anne sütü ilk 6 ay tek başına yeterli olmakta, ancak sonrasında artan gereksinimler nedeniyle tamamlayıcı besinler gerekmektedir. Sağlıklı büyüme ve gelişme için, 6. aydan itibaren anne sütüne devam edilerek tamamlayıcı besinlere başlanması uygun olmaktadır.

Tamamlayıcı besinlere erken başlanmasının anne sütü ile beslenme süresini kısalttığı, anne sütündeki Fe, Zn gibi önemli besin öğelerinin alımını bozduğu, ınfantta besinlerde veya sıvılarda bulunabilen mikrobiyal patojenler nedeni ile diyare ve besin alerjileri riskinin arttığı ve laktasyonun etkinliğinin azalacağı için anne sütünün anneyi yeni gebelikten koruyucu özelliğini de azalacağı belirtilmektedir. Tamamlayıcı besinlere geç başlanmasının ise bebeğin büyümesini durdurabileceği veya yavaşlatabileceği, malnütrisyon ve mikro besin öğesi eksikliği oluşum riskini de artıracağı saptanmıştır.

İtalya’daki annelerin % 34’ünün tamamlayıcı besinlere 4. aydan önce, Almanya’daki annelerin % 16’sının ise 3. ayda başladığı belirtilmekte, ayrıca 2005 UK infant beslenme araştırmasında da infantların % 51’inin 4. ayda tamamlayıcı besinlere başladıkları gösterilmektedir.

Yapılan bir çalışmada annelere tek başına anne sütü verilen dönemden tamamlayıcı beslenmeye geçiş kararlarının nedeni sorulduğunda, çocuklarının anne sütü ile doymadığını aç kaldığını belirttikleri, ayrıca doğum ağırlığı fazla alan infantlarda tamamlayıcı besinlere erken başlandığı gösterilerek, tamamlayıcı besinlere geçiş için optimal zamanın, infantın anne sütü ile kilo alımının sağlanamadığı 6. ay olması gerektiği önerilmiştir.

Honduras ve ark. 6 ay tek başına anne sütü alanlar, 4 ay tek başına anne sütü alıp sonrasında yüksek kalitede tamamlayıcı besinlere başlayanlar (anne sütü ad libitum), 4 ay tek başına anne sütü sonrasında ağırlıklı tamamlayıcı besinlerle beslenen grupları karşılaştırmış, gruplar arasında enerji alımı, büyüme hızı açısından bir fark belirlenmemiştir. Sonuçta, 6. aydan önce tamamlayıcı besinlere başlamanın hiçbir olumlu yanı olmadığı, aksine erken tamamlayıcı beslenme yetersiz besin öğesi alımı, enfeksiyon, uygunsuz hijyenik kalitede besin tüketimi ile sonuçlanabileceğine dikkat çekilmiştir.

Bazı çalışmalarda IDDM olgularının çoğunluğunun erken dönemde tamamlayıcı besinlere başladığı gösterilmiştir (10n). Bazı çalışmalarda da erken dönemde ( Yapılan bir çalışmada, tamamlayıcı besinlere 3-4. ayda (n=67) ve 6. ayda (n=66) başlanan 12, 24 ve 36 aylık formula ile beslenen infantlarda Fe ve çinko (Zn) düzeyleri değerlendirilmiş, 3, 6, 12, 18, 24, 30 ve 36. ayda 3 günlük besin tüketim kayıtları alınmıştır. Erken dönemde tamamlayıcı besinlere başlayan grupta 6. aya kadar belirgin olarak yüksek Fe alımları belirlenmiş, ancak 12, 24 veya 36. ayda Fe parametrelerinde (ferritin, Hb, MCV) bir değişiklik gösterilmemiştir. Tamamlayıcı besinlere erken başlayan grubun 5 ve 6. ayda geç başlayan gruba göre daha az Zn tükettikleri belirtilmiştir. Diğer zamanlarda Zn alımı açısından tamamlayıcı besinlere erken ve geç başlayan gruplar arasında bir fark bulunmamıştır. Her iki grupta 12, 24 ve 36 ayda normal serum Zn konsantrasyonlarına sahip olduğu ve gruplar arasında bir fark olmadığı saptanmıştır. Çalışmanın sonunda tamamlayıcı besinlere başlama zamanının Fe ve Zn düzeyine bir etkisi olmadığı gösterilmiş, ayrıca formula ile beslenen infantlarda ilk 6 ay için ortalama Fe ve Zn alımları RDA’ya eşit veya fazla olduğu bulunmuştur. Tamamlayıcı besinlere başlama zamanının iyi beslenmiş term infantlarda Fe göstergeleri veya serum Zn düzeyleri üzerine etkili olmadığı belirtilmiştir. Tamamlayıcı besinlere başlama zamanının infantın 12. aydan önce Fe’le zenginleştirilmiş formula tüketmediği zamanlarda kritik olabileceği vurgulanmıştır.

Pelotas’da yapılan bir çalışmada anne sütü veya formula alanlarda, tamamlayıcı besinlere 6. aydan önce başlamanın pnömöni nedeni ile hastaneye gelme sıklığındaki artış ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Ghana ve Hindistanda 4-6. ayda tamamlayıcı besin tüketimi ile diyare, dizanteri, kusma arasında belirgin ilişki saptanmıştır. Tamamlayıcı besinlere erken başlanmasının infant beslenmesinde kara bir leke olduğu belirtilerek, alınan anne sütü miktarını azaltması kadar, anne sütündeki Fe ve Zn gibi önemli besin öğelerinin emilimini de olumsuz olarak etkilediği vurgulanmıştır.

WHO’nun bulgularına göre, infantın uygun olmayan beslenmesi, malnutrisyonlu olguların 1/3’ünden sorumludur .
Gelişmekte olan birçok ülkede, tamamlayıcı beslenmeye geçiş dönemi yüksek malnutrisyon ve besin öğesi yetersizlikleri sıklığı ile ilişkilendirilmekte, anne sütü verilmesinin sık olmasına karşın, tamamlayıcı besinlere geçişin sıklıkla daha erken olduğu ve bunun sağlık riskleri ile ilişkili olduğu bildirilmektedir (15).

Bazı çalışmalarda, anne sütü alım miktarının azalmaması adına tamamlayıcı besinden önce anne sütünün verilmesi, bazılarında ise yeni bir tadın, besinin tanınması, kabulü için anne sütünden önce verilmesi önerilmektedir.

Uzm.Dr.Ogün KURNE

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Robot Değilim * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.