Bırakın Duvarları Çizsinler!

Bırakın Duvarları Çizsinler!

3 oğlum da odalarının duvarlarını doyasıya çizdiler…

Bakın Uzman Psikolog Banu Beyaz ne diyor bu konuda:

İlk kalem  tutma  becerisinin  başladığı  dönem  ki  bu  2-4  yaşlar  arasındadır,  çocuklar  karalamaya  başlarlar. Kalın  pastel  boyalarla  yada  kuru  boya  kalemleriyle  her  yeri  çizer bir  iz,  bir  işaret  bırakmaya  çalışır  ve  bundan  son  derece  hoşnut  olurlar. Bazen  de  kızgın  olduklarında  çizerler,  işte  o  zaman  da  gerginliklerini  azaltmış  olurlar. Çoğu  zaman,  annelerin  büyük  bir  kısmı  bu  durumdan  şikayetçi  olurlar,  oysaki  bu,  çocuğun ince  motor  becerilerinin  kontrolü  ve  gelişimi  için  çok  önemlidir,  öylesine  anlamsız  bir  karalama  da  olsa,  çocuğun  gelişimindeki  kilometre  taşları  onun  çizgi  ve  resim  özelliklerinde  gizlenmiştir  diyebiliriz.

Yapılacak  şey  çok  basittir  aslında !  Küçük  çocuklar  kaba  kol  ve  dirsek  hareketleriyle  geniş  alanlara  çizdiklerinden ,   onlara  çalışabilecekleri  geniş  yüzeyler  sunmak  gereklidir.

Çok  sevdiğiniz  sehpanızın  üzerini  A3  boyutundaki  kağıtlartla  bantlayıp  yada  büyük  bir  parça  paketleme  kağıdını  sehpa  üzerine  serip,   alt  kısmından  lastik veya  bir  iple  bağlayarak  ona  sehpanızı  çizme  özgürlüğünüzü  tattırabilirsiniz !  Odasının  tüm  duvarlarını  boyayabileceğini  söylemekle  de  hem  ona  bir  yer  göstermiş  olursunuz  hem  de “ ancak  sadece  odanı”  diyerek  disipline  etmeye  de  başlarsınız,  birlikte  çizmek  onun  da  hoşuna  gidecek  sevgi  dolu  bir  paylaşım  anı  yaşamış  olacaksınız, eğer  isterseniz  tabii…

Bu  fikir  hoşunuza  gitmediyse çocuğunuzun  boy  hizasından  biraz  yüksek ( yaklaşık  100cm  yüksekliğinde ) büyük  resim  kağıtları  kullanarak  duvarınızı  kaplayabilir,  çocuğunuza  özgür  büyük  bir  pano  hazırlayabilir,  kirlendikçe  kağıtları  değiştirebilirsiniz,

Yeterki  çizsinler ! ! !

PEKALA,    ÇOCUKLAR  NEDEN  ÇİZERLER ?

Fazla  ayrıntıya  girmeden ,  yani  çok  da  sıkıcı  olmadan ,  kuramsal  yaklaşımlarla  bunu  biraz   açıklamak,  anneleri  bilgilendirmek  isterim. Başlıca  yaklaşımlar  şunlardır:

Gelişimsel   Yaklaşım;    çocukların  neden  çizdiği  sorusuna   “bir  oyun  olarak  çizerler”  şeklinde  yanıt  verir. Çocuklar ;   oyuncaklarına  ve  eşyalarına  gösterdikleri  ilgiyi  çizime  de  gösterirler ,  çizerek  oynarlar…

Projektif  Yaklaşıma  göre   çocuk,  biliçaltında  yatan  kimi  korku  veya  arzularından  etkilenir  ve  bastırmış  olduğu  duygularını  çizimlerine  aktarır. İçgüdüsel  tepkilerini  zararsız  bir  şekilde  dışa  vurup  rahatlar.

Sanatsal ( artistik )  Yaklaşımda    çocuğun  resimden  aldığı  zevk  önem  arz  eder.Motor zevk;  çocuğun  karalama  yaparken  aldığı  zevktir. Görsel zevk  ise  çocuğun  karalamasını  bitirdikten  sonra  incelerken  duyduğu  hazdır.

Sembolik   Yaklaşıma  göre  çocuk,  objenin  kendisini  değil  yansımasını  resmeder.   Birbirinin  eşi  olan  çizgilere  iki  farklı  anlam  yükler, aynı  formu  kullanır  ancak   farklı  şeyler  yaptığını  söyler.

Bu  konuda   vurgulanması  gerekli  son  önemli  bir  nokta  “ MANDALA”  denilen  çizimlerdir.

Mandalalar,   yetişkin  ile  çocuk  arasında  köprü  vazifesi  gören , HER  KÜLTÜREL  GEÇMİŞTEN  GELEN ( farklı  dil, din, ırk v.s. ) ÇOCUKLARIN  EVRENSEL  ORTAK  ÇİZİMLERİDİR!

Çocuğun  karalama  evresinden  sonra  ortaya  çıkan  ilk  tematik  şekillerdir  ve  dairesel  çizimlerdir.  Bunlar, çocuk  tarafından   bazen  güneş,  bazen  surat,  bazen  tavadaki  yumurta  olarak  adlandırılabilir, soyuttan  somuta  geçişin  ifadeleri  olan  şekillerdir.

Faydalı  olması  dileği  ile … İyi  karalamalar  dileği  ile …

Yadigar IŞILDAR
AnneyleBebek.com ve KUĞULU Montessori Okulları Kurucusu

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. İlkiz Taşdelen dedi ki:

    Anneylebebek.com un sayfalarında onlarca yararlı bilgi ve önerilerle karşılaşmak yetişkin bir evlat sahibi olan beni bile çok heyecanlandırıyor.Oğluma hamile kaldığım günlerde tutmaya başladığım günlüğümü yeniden ele alıp o günleri yeniden yaşama isteği uyandırıyor.Bugün gittiğim diş hekimine gelen küçük bir hastanın diş hekiminden korkması ve yaşanan tatsız deneyim beni oğlumun diş hekimi ile tanıştığı günlere götürdü.Dişleri ile henüz hiç bir sorun yaşamadığı zaman önceden araştırıp çocuk diş hekimi konusunda uzman bir doktordan randevu aldım.Oğlumla gittik.Resim yaptı,oyuncaklarla oynadı,dişini fırçaladı.Dişçi koltuğuna oturdu.Düğmelere basıp bir aşağı bir yukarı koltuğu hareket ettirdi.Muayene koltuğunu doktorla birlikte oyun alanına çevirdiler.Doktorun dişlerini bile kontrol etti.Doktorun ona verdiği diş macunu ve diş fırçası ile birlikte dişlerinde bir sorun olursa gelme sözü verilerek ayrıldık.Süt dişleri sallanmaya başladığında biz hiç müdahale etmedik.Hemen doktorumuzu aradık o sallanan dişi kendisi çekti.Koltuğa oturduğunda acımayacak demedik.Biraz acıyacağını ama buna dayanabileceğini düşündüğümüzü söyledik.Doktorumuz artık korkutucu biri değildi ve onun daha sağlıklı dişlere sahip olması için ona destek veren,onu seven bir dosttu.Bu deneyimlerim bugün diş hekiminde büyük bir travma yaşayan küçük kız çocuğunu görünce sizinle de paylaşmak istedim.Anne,baba ve çocuklarımız için yarattığınız değerlere çok teşekkür ederim.

BİR YORUM YAZ

Robot Değilim * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.