Çocuğunuzu Kandırmayın!

Çok yaygın bir ebeveynlik hatası olan “çocukları kandırmak”, anne-babalar için bir oyalama ve öteleme yöntemi.

Yapılan araştırmalar, ebeveynlerin çocuklarına en çok, bir konuda inatçı davrandıklarında, soru sorduklarında ve boşanma konularında yalan söylediklerini gösteriyor.

Çocuğunuzu ikna etmek için yapamayacağınız vaatlerde bulunmayın

Çocuğun yapmak istemediği şeyleri yapması için anne-babalar, “uyursan parka gideriz, yersen oyuncak alırız” gibi vaatlerde bulunuyorlar. Çocuk önce ödüle ulaşmak için ikna oluyor. Ancak, sıklıkla aynı durumu yaşayıp, sonuçta söylenen şeyin yapılmadığını anlayınca, bu kez, anne ve babası ile güven sorunu yaşamaya başlıyor. Kandırıldığını düşünüyor ve artık duyduklarından şüphe edip, anne-babaya inanmıyor. Çocuğunuzu ikna etmek için tutamayacağınız sözler vermeyin. Çünkü bu durum ilerleyen dönemlerde aile içi iletişiminizi her konuda olumsuz etkileyecektir.

Cevabını bilmediğiniz soruları araştırın

Merak duygusu gelişen çocuk soru sormaya başladığında, anne-babalar, cevabını bilmediği konularda “bilmiyorum” demek yerine, doğru olmayan cevaplar veriyor. Çocuğun, bir süre sonra gerçek cevapla karşılaştığında ise kafası bir hayli karışıyor. Çocuklara bilmediğiniz konularda beraber cevabı bulmayı teklif edin. Birlikte araştırın ve onun anlayacağı bir dilde, kısaca anlatmayı deneyin. Böylece çocuğunuzun hem merakı tatmin olacak, hem de gerçeklikle bağlantı kurması kolaylaşacaktır.

“Terk edilmişlik hissi” uyandırmayın

En önemli konulardan bir tanesi de boşanma ile ilgili anne-babaların çocuklara yaptıkları gerçek olmayan açıklamalar. “Baban bir süre şehir dışında yaşayacak, annen bir akrabasına gitti gelecek” gibi, terk edildiği hissini uyandıran söylemler, çocukları olumsuz bir psikolojiye itiyor. Bu konuda çocuğa anlayacağı şekilde, kısa ve net olarak durum anlatılmalı. Anne ve babanın bu konuda ortak hareket etmesi, yalansız bir şekilde, çocuğun yaşına uygun aynı ve tutarlı açıklamayı yapması gerekli. Eğer çocukta endişe düzeyi artarsa profesyonel yardım alınarak anlatılmalı.

Çocuklara, hangi sebeple olursa olsun “duygusal acı” vermeden gerçeği söylemek, onların sağlıklı psikolojik gelişimleri için hayati bir unsur!

Sevgiyle kalın.

Ülkü YILMAZ