Çocuklara Televizyon, Tablet, Telefon Eşliğinde Yemek Yedirmek Tehlikeli mi?

Bebek ve çocuklara, film ve reklam seyrederken ya da bilgisayar oynarken yemek yedirilmesi obeziteye açık davetiye çıkarıyor. Yemeğe başladıktan sonra 20 dakika içinde tokluk hormonunun uyarılmasına fırsat kalmadan, kendisine sunulan gıdayı, ağız açma ve yutma refleksi şeklinde ihtiyacından fazla miktar tüketen çocukta, uzmanlara göre mide büyümesi söz konusu olabilmekte.
Dünyada obezite erişkinlerin yanı sıra çocukların da sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Çocuklarda büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu dönem, doğumdan iki yaşın sonuna kadarki süreci kapsamaktadır. Bebeklerin ve küçük çocukların beslenmesiyle ilgili alışkanlıklar özellikle bu dönemde kazandırılması gerekmektedir.

TOMBUL BEBEK SEVİYOR OLABİLİRSİNİZ AMA…

Genellikle yeni doğan bebeklerin etine dolgun olması ebeveynlerinin çok hoşuna gidebilir. Adeta, bu durum bebeğin sağlıklı ve şirin olduğunun bir göstergesi gibi algılanıyor. Bilinmesi gereken, bunun tamamen yanlış ve sağlıksız olduğudur. Şirin görünen obezite sorunu maalesef boyu uzayınca da geçmeyecek bir durumdur. Bebek büyüdüğünde de risk devam edecek. Çocuğunuzun büyüme ve gelişmesi normal ise çocukluk çağında kilolu olmaması, büyüdüğünde de obeziteye karşı avantajlı olmasını sağlayacaktır.

Çocukluk çağında obezite görülme sıklığının her geçen gün artmaktadır. Bu oran Türkiye’de 0-5 yaşta yüzde 8,5, 6-18 yaşta yüzde 8,2’dir. Maalesef bu obezite oranlarının 2050 yılında yüzde 50’lere çıkması öngörülüyor.

REKLAM KARŞISINDA YEMEK YEDİRMEK TEHLİKELİ

Çocukların oturabilecek duruma geldiğinde mutlaka yemeklerini masada yemesi oldukça önemli. Küçük bebeklerin dahi mama sandalyesine oturtularak aile fertleriyle sofrada bulunmaları yine tavsiye konusu.

Özellikle bebeklere yemek yedirmek kimi zaman anne ya da bakıcı için zor olabilir, kimi zaman bunu kolaylaştırmak için bebeklere televizyon karşısında, reklam ya da çizgi film seyrettirilirken yemek yedirilmeye çalışmak ebeveynler arasında oldukça yaygın bir davranış olarak göze çarpmakta. Bu durum çocuğun sağlığı açısından da oldukça tehlikeli. Kimi anneler, bebeğin sevdiği reklam ya da filmleri bir CD’de toplayarak çocuğa her öğünde yemeği bunları izletirken yedirdiğini ifade ediyor. Bu oldukça tehlikeli bir durum. Çünkü bu şekilde bebek ya da çocuk, tüm algısını ekrana verdiği için tokluk hissetmiyor ve kendisine verilen gıdaları fark etmeksizin tüketiyor. Bu süre çocuk için yemek saati ve damak lezzetinden ziyade bilinçsizce ağzını açıp yutma refleksi haline geliyor. Çocuk, yiyeceğin ne tadına ne zevkine varabiliyor. Bu arada, ihtiyacından fazla gıda tüketen çocuğun midesi de gereksiz yere büyüyor.

FİLM BİTTİKTEN SONRA KUSUYORSA…

Tokluk merkezimiz, yemeğe başladıktan 20 dakika sonra uyarılmaktadır. Bu süre içinde çocuğa ihtiyacından fazla yemek yedirilir. Çünkü tokluk merkezinin uyarılmasına izin verilmeden peş peşe yemek yedirilmektedir. Oysa tam tersine yemeğinin yavaş yavaş ve çiğnenerek tüketilmesine izin verilmeli. Farkında olmadan fazla yiyecek tüketen çocuklarda, film bittikten sonra ani kusmalar görülmektedir. Çünkü bu miktar çocuğun vücuduna ağır gelmektedir.

Kendisini ifade edebilecek yaştaki çocukların doyduklarını dile getirdiklerinde daha fazla yemek yemesi için ısrarcı olunmamalıdır. Aile bireyleri, yemek zevkleri konusunda çocukların yanında kesinlikle konuşmamaları gerekir. Çünkü çocuklar yakın çevresindeki bireyleri rol model olarak kabul eder ve onların davranış biçimlerini taklit ederler. Çocukların yanında kesinlikle ‘Ben sebze sevmiyorum’ ya da ‘Ben et dışında yemek yemekten hoşlanmıyorum’ gibi ifadeler kullanılmamalıdır. Çünkü çocuk da bunu yapmaya başlayacaktır”

Obezitenin önlenebilmesi için sağlıklı beslenmenin bir yaşam biçimi haline gelmesi ve bu alışkanlığın çocuk için de kazandırılması sağlıklı gelişim için oldukça önem arz etmekte. Çocuklara, şeker, çikolata ya da gofret gibi gıdalar kesinlikle ödül olarak sunulmaması gerekiyor. Bu tür gıdalar ödülün dışında ceza aracı da olmamalı. Mümkün olduğunca çocukların bu tür gıdaları tüketiminden kaçınılmalı.

Efe Murat ERBAŞ

Özel Eğt. Uzm. Psikolog