Çocuklara Toplumsal Kuralları Öğretirken…

Çocuklara Toplumsal Kuralları Öğretirken…

 

Toplum içerisinde huzuru temin eden, sosyal ilişkileri düzenleyen, muhtemel problemleri en aza indirgeyen yazılı ve yazılı olmayan bazı kurallar vardır. Bu kurallara uymak o toplumdaki her bireyin en önemli vazifelerinden biridir.

Türk Milli Eğitimi ülkenin bütün fertlerini milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren bireyler olarak yetiştirmeyi amaçlamıştır. Bizler birer eğitimci ve anne-baba olarak toplum içerisindeki insani, ahlaki, manevi ve kültürel kurallara özen göstermeliyiz ve çocuklarımıza aktarmak için bu kuralları önce yaşantımıza yansıtmalı, davranışlarımızla rol model olmalıyız…

Kuralları çocuklarımıza öğretirken, bu kurallara uymayan, kural tanımayan insanların varlığından da haberdar etmek gerekiyor. Doğru davranışları veya kuralları ailesinden öğrenen çocuk toplum içerisinde bu kurallara uymayan ya da öğrendiği doğru davranış kalıplarını yerle bir eden tutumlarla karşılaştığında anlamlandırırken zorlanmakta, hangi davranışın doğru hangisinin yanlış olduğu konusunda ikilem yaşamaktadır. Çocuklar kural tanımayarak yanlış yapan insanların varlığından önceden haberdar olmalılar ki yanlış olan davranışı ayırt etmeleri kolaylaşsın. Karşılaştıkları bu tutarsız durum daha anlamlandırılabilir bir hal alsın.

Bu konuda kızımla başımızdan geçen bir olayı anlatmak isterim; 2,5 yaşındaki kızımla yolda ilerlerken yaya geçidine yaklaştığımızda yayalar için kırmızı ışık yandı, bu durumu fırsat bilerek kızıma trafik ışıklarından, kurallardan söz etmek istedim. Kırmızı ışıkta durulması gerektiğini anlatıyordum ki yanımızdan biri hızlıca karşıya geçti, kızım büyük bir şaşkınlıkla o kırmızı ışıkta geçen kişinin arkasından bakakaldı ve ‘Baba ama geçti.’ dedi. İlk anda izah etmekte zorlansam da bazı insanların kuralları tanımayarak yanlış yaptıklarını anlatmaya çalıştım.

Ve yeşil ışık yandığında yaya geçidinden ilerlerken bu çizgilerin insanların yürümesi için, karşıdan karşıya güvenli bir şekilde geçmeleri için yardımcı olduğunu konuştuk. Derken dönüş yolunda aynı yerde yaya geçidine kocaman bir kamyon park etmiş, hatta trafik ışıklarını da engellemişti. Yine büyük bir şaşkınlık yaşayan kızımla kamyonun yanlış yere park ettiğini, insanların yürümesini engellediğini konuştuk. Bir baba olarak bu yürüyüşü çocuğuma trafik kurallarını öğretmek için fırsat görmüştüm, başlı başına yapılmaması gereken, kural dışı davranışlara dikkat çekmekten öteye geçemedi…

Çocuklara toplumsal kuralları öğretirken mantıklı gerekçeleriyle anlatmak, kavratmak çok da zor değil. Asıl zor olan kural tanımayan insanların varlığını anlatabilmek çünkü bunun içerisinde ne akıl ne mantık ne de insani bir gerekçe var.

Toplumsal kurallardan yazılı olan herkesçe bilinen ve tereddüt içermeyen kuralları bile hoyratça çiğneyen onlarca insan var çevremizde. Bu insanlara rağmen çocuklarımıza doğru davranışları ve toplumsal kuralları öğretmek ustalık gerektiren bir meziyet.

O halde anne- baba ve eğitimciler olarak bu konuda;

  • Çocuklarımızla toplumsal kuralların neler olduğunu, neden ihtiyaç duyulduğunu mantıklı gerekçeleriyle konuşmalıyız,
  • Kuralları öğretirken, ilk önce bizler gerekçe göstermeksizin bütün kurallara uymalıyız,
  • Kurallara uymayan insanları ısrarla uyarmalıyız,
  • Çocuklarımızı kural tanımayan insanların varlığından haberdar etmeliyiz,
  • Asıl problemin eğitimsizlik olduğunu bilerek bu hayattaki son anımıza dek insanların ve toplumun eğitimi için çabalamalıyız…

Hasan ER – Okul Öncesi Öğretmeni

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Robot Değilim * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.