Çocuklarınıza Bunları Söylemeyin!

Ebeveyn olmak gerçekten de çok zor bir iş. Çocuğumuzun fizyolojik ihtiyaçlarının yanı sıra onu duygusal açıdan doyurabilmek, sorularına doğru yanıtları, doğru şekilde verebilmek ve en önemlisi sağlıklı bir iletişim kurabilmek… Bazen yanlış ifadeler kullanıyoruz ve bu ifadeler çocuğumuzun kişiliği üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor. Büyümek ve öğrenmek çocuklarımızın doğal süreci. Bu süreci baltalamadan, doğru iletişim kurmak son derece hayati. Onların ellerindeki en önemli öğrenme aracı ise soru sormak, konuşmak ve dinlemek… Bu nedenle şunu bilmeliyiz ki; söylediğimiz her söz onların dünyasında farklı anlamlar yaratabilir. Sonucunda da içine kapanık yada öfkeli veya iletişim kurmakta zorlanan çocuklara dönüşebilirler.
Kullanılmaması gereken ifadeler neler peki?
Büyüme evresinde çocuklara olumsuz sıfatlar kullanmamak gerekiyor. Çünkü bizler farkında olmasak bu sıfatlar zamanla çocuğun kabul alanına giriyor ve çocukta bu özelliklerin gelişmesine neden olabiliyor. Örneğin; şımarık, tembel, yaramaz vb…
Çocuklarımıza kural koymak çok önemli ve disiplini sağlamak için gerekli. Fakat çocuklarımızı “anne kızar, baba kızar, baba gelsin anlatacağım” gibi ifadelerle, çocuğu anne ya da babasıyla tehdit etmek, psikolojik sorunlara neden olabilir. Korku bir disiplin ve otorite değildir. Korkutulan çocuk başka olumsuz davranışlara itilir.
Çocuklara gündelik hayatta gelişen bazı durumların kaynağı onlarmış gibi olan söylemlerden vazgeçmek gerekir. Mesela; “beni üzme hasta olurum, öyle yaptığın için başım ağrıdı” gibi… “annem benim yüzümden hasta oldu” düşüncesi çocukta suçluluk duygusuna sebep olabilir.
Çocuğumuzun olumsuz davranışından vazgeçmesini sağlamak için onu “seni bırakıp giderim” tehditi son derece yanlış ve çocuğun tüm dünyasını olumsuz etkileyecek bir yaklaşım. Ayrılık kaygısını doğurabilir.
Büyüklerine karşı saygılı bir çocuk yetiştirmek isterken, “Büyüklere karşı çıkılmaz” diyerek kullandığımız bu yanlış ifade ile onun kendi haklarının olmadığını mesaj olarak göndermiş oluyoruz.
“İşim var, seninle ilgilenemem şimdi” Hatta “seninle uğraşamam” ifadesini bile kullananlar olabiliyor. bu ifade çocuklarda sevilmediğini ve kendisine değer verilmediğini hissettirebiliyor. Onun yerine, “Ben de seninle ilgilenmek istiyorum fakat şu anda biraz işim var, biter bitmez hemen yanına gelip seninle ilgileneceğim” demek daha doğru bir ifade biçimi.
Çocuğumuzu arkadaşlarıyla ya da kardeşleriyle hiçbir şekilde kıyaslamamamız gerekir. “Bak kardeşin nasıl yapıyor, gördün mü arkadaşın ne güzel yaptı” gibi ifadeler çocuğumuzun kendisini yetersiz hissetmesine ve özgüven kaybına yol açacak ifadeler.
Çocuğumuza ne “sen yapamazsın” ne de “sen her şeyi başarırsın” demek lazım. Çocuğumuz bilmeli ki, insan her şeyi yapamayabilir. Çaba göstermenin önemi vurgulanmalı. Aynı şekilde “Sen çok iyi bir çocuksun” ifadesi de çocuğumuza gereğinden fazla sorumluluk yükleyebiliyor. Hiç kimsenin kusursuz olmadığı, herkesin yanlış yapma hakkına sahip olduğunun çocuğumuza anlatılması gerekir.
Son olarak; çocuğumuz bir şeyler yapmaya çalışırken sürekli onun yardımına koşarak, “sana yardım edeyim” demek ve onun da her defasında başkalarına ihtiyaç duymasına ve kendi becerilerini geliştirmemesine yol açabilir.
Her açıdan sağlıklı bireyler yetiştirmek aslında bizlerin elinde. Biraz dikkat ederek ve çocuğumuzla doğru iletişimi kurarak, yarının başarılı büyüklerini yetiştirebiliriz. Bizler doğru şekilde iletişim kurmayı bir yaşam şekli haline getirirsek, tavsiye edilen şeyleri uygulamak aslında o kadar da zor değil!
Sevgiyle kalın…
Ülkü Yılmaz