Okul Öncesi Eğitimde Spor Alışkanlığı Kazanımı
Okul öncesi dönem çocuklarımızın ilerleyen yıllarda spor yapmayı bir yaşam biçimi olarak benimsemeleri açısından önemli bir dönüm noktasıdır.
Bu yıllarda edinilecek olumlu alışkanlıkların sağlıklı beslenme, zararlı alışkanlıklardan uzak durma, fiziksel aktiviteye zaman ayırma, takım olabilme ve bedensel gelişimine ve bedenine değer veren bireylerin yetişmesine büyük katkısı bulunmaktadır.
Eğitim ile bütünleşen spor alışkanlığı çocuklarımızın el, kol göz koordinasyonlarını güçlendirirken fiziksel gelişimlerini de en üst düzeye ulaştıracaktır.
Sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlığının kazanılması, konsantrasyon problemlerinin yaşanmaması, planlı bir yaşam biçimi için de sporun katkısı büyüktür.
Bazı çocukların akran zorbalığına yatkınlığı doğru spor dallarına yöneltilerek saldırganlık alışkanlıklarının yerleşmesinin önüne geçilmektedir.
Her şeyden önce hem enerjisini harcayabileceği, kuralları öğrenip bunları uygulama becerisini sergileyebileceği mükemmel bir alandır spor etkinlikleri.
Kazanmak kadar kaybetmenin de deneyimlenmesi yaşamın küçük bir modeli değil midir? Kaybetmeyi olgunlukla karşılayıp nerede hata yaptığını düşünmeyi öğrendiği bu deneyimler ona yetişkinliğe giden yolda ne çok şey öğretir.
Paylaşmak, bir bütünün içinde birey olarak değerli olduğunu anlamanın yavrularımıza katkısı paha biçilmezdir.
Okulda sabahları yapılan kültürfizik hareketlerinden yaşlarına uygun bireysel ya da takım sporlarına giden yol okul öncesi eğitim kurumlarından geçmektedir.
Özellikle yüzme sporuna çocuklarımızı yönlendirme ve cesaretlendirme onlar için ilk spor deneyimi olmasını sağlayacaktır.
Tüm kasların hareket ettiği yüzme sporu bu yaş grubu açısından en ideal spor olarak tanımlanmaktadır.
Uygun koşullarda deneyimli eğitmenlerle birlikte sporla tanışan çocuklarımız bedensel ve zihinsel gelişimlerini en sağlıklı biçimde gerçekleştireceklerdir.