Sigara Bağımlısı ve Hamile

Uzaklardan Merhaba,
Yazımın başlığını okuyunca birden durakladığınızı görür gibiyim.
Doğru, sigara bağımlısı bayan M. 3 düşükten sonra yine hamile kalmış ve anne olmayı herşeyden çok istiyor. Bu kez doktorunun da yardımıyla Tıp Fakültesindeki ünlü profesörün kliniğine yatması kabul edilmiş. Profesörün şartı ise, dediklerine harfiyen uyulması, katiyen sigara içilmemesi, bu sürede devamlı terapi seanslarına katılması.
İşte tam bu dönemde benim devreye girmem istendi.
Bayan M. 28 yaşında. Yapılan tahliller sonucu, günde 3 paket içilen sigaranın, bebeğin anne karnında beslenip gelişebilmesini engellediği ve bu nedenle bebeğin düştüğü saptanmış.
Biz hamileliğinin 8.haftasından itibaren birlikte çalışmaya başladık. Klinik şefi profesör kurallarında katı ve uyulmadığı taktirde hemen hastayı evine yollayıp aylardır sıra bekleyen öteki hamile bayanlardan birine haber gönderiyor, yer açıldı gelebilirsiniz diye.
Bayan M. bir iş yerinde sekreter, işinden, patronundan pek memnun değil. Partneri de tam ayrılma kararını söylediğinde, bayan M.nin hamilelik haberini almış. Kavgalar, ayrılmamak için erkeğe kurulan tuzaklar biçiminde suçlamalarla birliktelik zar zor devam etmekte. Bu süreçte bayan M.nin tek arkadaşı sigara. Her hafta kliniğin bize ayrılan özel odasındaki görüşmelerimiz bana pek umut verici görünmüyor. Zira eşi, işi, patronu konusunda herhangi bir değişiklik yapabilme konusunda gücü direnci henüz yok. Bebek derseniz günden güne büyümek gelişmek zorunda. Bir hamile bayanın yerine koyabileceği en ufak bir alternatif olmadan elindekilerden vazgeçmesini beklemek ne kadar gerçekçi olabilir? Elindekilerin hepsinden mi, yoksa bazılarından mı vazgeçmesi ve de kendine uyan alternatifleri bulup yerine koyabilmesi süratle ilerleyen dönemde mümkün mü? bilemiyorum. İstemek ve gerekeni yapabilmek her zaman olamıyor işte.
Eyvah ! Bu da ne? Bayan M. nin odasına başka bir bayan yerleşmiş !
Hemşire hanım bayan M. yi devamlı takip için görevlendirildiğini ve dün öğleden sonra kendisini çalılar arasında sigara içerken yakaladığını profesöre ilettiğini anlattı. Profesör de bayanı derhal evine yollamış.
10 haftada 10 kez görüştük. Dileklerini, hayallerini, korkularını, çaresizliğini anlattı bana. Ve şimdi ? Bilmiyorum. Evinden beni arayıp terapilerine kaldığı yerden devam edebilecek mi? Yoksa 4. düşük gerçekleşti mi hiçbir bilgim yok.
Anlayabildiğim tek şey, yerine koyabilecek birşeyler olmadan, bulamadan elindekilere zararlı da olsa tutunmaya devam etmenin ne denli acı verdiği ve kişinin kendisine saygısını, güvenini ne de kadar azalttığı.
Bayan M. işinden ayrılamıyor, yeni iş bulamadığından. Yeni eş bulması şart değil ama bebeği yalnız büyütecek gücü yok ve anne olabilmek en büyük hayali.
Bütün bu çelişkiler onu nereye götürecek, hamileliği düşükle mi, doğumla mı sonlanacak inanın çok merak ediyorum.
Ayşe Wiesner
Terapist