Tüketim Alışkanlıklarımızı Çocuklar mı Belirliyor?
Eskiye oranla eğitim ile daha erken yaşta başlayan çocuklar böylece küçük yaşta sosyalleşmeyi ve sorumluluk almayı da öğreniyorlar. Bu değerler onlarda kendine güven duygusunu da geliştirmiş oluyor.
Doğduğu andan itibaren yetiştiği aile ortamının yaşam biçimi ve alışkanlıkları onun yaşamdaki ilk kazanımlarıdır. Bir sonraki adım olan okul öncesi eğitim sürecinde ise farklı ailelerden gelen farklı yaşıtlarının sahip olduğu alışkanlıklarla karşılaşacaktır. Ortak zaman geçirdikleri bu alanda ortak kurallara uymaları beklenmektedir. Her çocuğun bu yeni duruma uyum süreci doğal olarak farklıdır.
İletişim araçlarının yaygınlaşması ve kolay erişebilir olması nedeniyle çocukların da bu araçların iletilerinden etkilenmesine neden olmaktadır.
Hedef kitlelerine uygun dille onlara ulaşmaya çalışan pek çok marka bu nedenle reklamlarında bu nedenle çocukları kullanmaktadır.
Ekranda gördüğü ayakkabıyı arkadaşının ayağında da gören, ya da markette karşısına çıkan reklamlardaki yaşıtının büyük bir iştahla yediği hazır gıda ürününden çocuğunuzu uzaklaştırmanız çok da kolay olmayacaktır. Çocukları ile çatışma yaşayan pek çok anne babanın alışveriş merkezlerinde yaşadığı sıkıntılara hemen hepimiz tanık olmuşsunuzdur. Çocuk istediği şeyin hemen alınmasını ister, ağlar, inatlaşır. O anda ona istediği ürüne ihtiyacı olmadığını ya da o ürünün aslında zararlı olduğunu anlatmak anne baba için neredeyse imkânsızdır. Bu inatlaşmada çoğu kez kaybeden yetişkinlerdir.
Bu konudaki diğer yazılar:
Çocukların tüketim alışkanlıklarında yapılan yanlışların altında anne babaların yoğun çalışma saatleri nedeniyle çocukları ile geçirdikleri zamanın kısıtlı olmasından kaynaklanan suçluluk duygularına da değinmeden geçmemek gerekmektedir.
Oysa neredeyse tüm anne ve babalar artık bilir ki çok zaman değil geçirilen kaliteli zamandır önemli olan.
Bu nedenle çocuğunuzun bebekliğinden itibaren onu oyuncaklara boğmaya, her alışverişinizde yanınızda götürmeye her istediğini hemen almaya devam ederseniz hiçbir şey ile tatmin olmayan, her zaman her istediği yerine getirilsin isteyen, sahip olduklarının değerini bilmeyen ve onları korumayan sorunlu yetişkinler büyütüyor olacaksınız.
Çocuğunuz için alışverişe giderken evden bir anlaşma yaparak dışarı çıkmanızı öneriliriz. Alınacak oyuncak sayısını baştan ortaklaşa belirleyin. Ya da ne kadarlık ir harcama yapabileceğinizi söyleyin. Onun tüm ısrarlarına karşın bu ortak karardan vaz geçmeyin ve alışkanlığınızı hiç bozmayın. Duygusal bir travma yaratmadan o ay yapabileceğiniz harcamalar konusunda bütçeniz hakkında ona bilgi verin. Aylık bütçe yapılırken konuşmalarınıza dinleyici bile olsa ortak edin. Lüks tüketim alışkanlıklarının yoğun olarak bulunduğu ortamlar yerine yaratıcı, geliştirici ortamlarda kaliteli vakit geçirmeye gayret edin.
Onu bir prens ya da prenses olduğuna inandırarak yetiştirmeyin. Kendi ayakları üzerinde durmayı beceren, dünyamızın kaynaklarının sınırlı olduğunu bile çevreyi koruyan yetişkinlere ihtiyacımız var unutmayalım.
Öncelikle, anne baba olarak kendi tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirerek yaptığımız yanlışlar var ise değişime kendimizden başlayalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ