Çocuklarımızın Gelişim Alanlarını Keşfetmek

Çocuklarımızın Gelişim Alanlarını Keşfetmek

Çocuğunuzun gelişim alanlarından hangilerini daha fazla destekleyebileceginizi keşfetmeye ne dersiniz?

Çocuklarımız da bizler gibi düşünceleri, duyguları, istekleri olan bireyler aslında. Ebeveynler olarak zaman zaman onları bebek, çocuk, okullu, ergen olarak ayrıştırsak da uzmanlar onlara çok boyutlu  ‘birey’ler olarak davranmamızdan yanalar.

‘Bütün’ derken neyi kastediyorum?

Bazen çocuklarımızın günlük ihtiyaçlarına o kadar fazlasıyla odaklanıyoruz ki biriciklerimizin gelişimlerinde aynı bizler gibi ruhsal, duygusal ya da yaratıcılık boyutundaki ihtiyaçlarını göz ardı edebiliyoruz.

Biraz açar mısın dediğinizi duyar gibiyim. Kendi adıma konuşayım, zaman zaman anne olarak kızımın sağlıklı beslenmesine, güvende olması için onu korumaya ya da toplumsal normlara uyması için yapması gerekenlere o kadar çok odaklanıyorum ki çocuğumun o andaki duygusal veya sosyal ihtiyacının ne olduğunu kaçırdığımı fark ediyorum.

Kızım 3 yaşındayken temel ihtiyaçları daha öncelikliydi ancak büyüdükçe temel ve fiziksel ihiyaçların yanına akademik öğrenim devreye girmeye başlıyor. Her ne kadar biriciklerimizin mutluluğu herşeyden öncelikli desek de hem kendimizi hem çocuğumuzu toplumsal norm ve koşullanmadan uzak kalamayıp akademik yönü önceliklendirmeye başlıyoruz. Bunda ne yanlışlık var, iyi bir eğitim almasını sağlamak ebeveyn olarak bizim görevimiz  diyeceksiniz? Bunda kötü hiçbir yan yok ta ki bizler çocuğumuzun bir gereksinimini diğerlerini yok sayacak kadar çok öne çıkarmadığımız sürece.

Çocuklarımız bir bütün. Onların sosyalleşme ihtiyaçları temel gereksinimlerinden daha az değerli değil, ya da fiziksel ihtiyaçları, hareket etmek, enerjilerini doğru yere sarf etme gereksinimi öğrenme ile karşılaştırıldığında daha az kıymetlı değil. Peki ya duygular? Bizler her ne kadar günlük hayatta duygularımıza ihtıyacımız olduğu kadar önem veremesek de onların su içtikleri gibi ağlamaya, gülmeye ve duygularını bizlerle paylaşmaya gereksinimleri var.

Günlük hayatın içinde kendilerini yaratıcı olarak ifade edebilmeleri nerede kaldı? Peki ya inanç sistemlerinin gelişimi? Onlara bu alanlarda ne kadar destek olabiliyoruz? Biriciklerimizin  kişilik alanlarından hangileri desteklendiğinde daha mutlu insanlar olacaklarını bilmiyoruz, sadece varsayarak hareket ediyoruz. ‘Derslerine önem verirsem başarılı olur’, ‘yemeğini yerse sağlıklı büyür’ kalıpları ebeveynlik mirasımızdan kulaklarımıza küpe degil mi?

Peki ne yapacağiz? Bunları göz ardı mı edeceğiz? Tabi ki HAYIR. Sadece dengede kalmaya çalışacağız.

Size basit bir öneri; Kendinize bir çember çizin ve 8 bölüme ayırın, ana başlıklar duygusal gelişim, sosyalleşme, zihinsel gelişim, yaratıcılık, akademik öğrenim, fiziksel gelişim (spor aktivitesi), sağlık ve ruhsal gelişim (inanç sistemi) olabilir.  Bölümlere aileniz veya çocuğunuzun gereksinimine göre farkli yönler de eklemek mümkün. Çembere baktığınızda çocugunuzun birey olarak gereksinimlerinin bütününü gözlemlemeniz mümkün olacak. Her dilime ebeveyn olarak ne kadar zaman ayırdığınız ya da çocuğunuza bu konuda ne kadar destek verdiğinize bakmak ilk adımınız olsun. Kendinize her dilim için 10 üzerinden kaç puan verirdiniz? Hergün her konu ile ilgilenmek mümkün olmasa da çemberin büyük resmi görmek için bir farkındalık yaratacağı kesin.

Çocukları büyük olanlar (minimum 5-6 yaş), bunu çocuğunuz ile oyun oynayarak veya onun el işi ile çemberi kendisinin hazırlamasını sağlayarak kendisinden her alanda ne kadar ilgi gördüğünü  1-10 arasında puanlamasını ve tabi ki dürüst olmasını isteyebilirsiniz.

Ya da ebeveynlik ödevi yaptığınızı ve desteğini  istediğinizi  söyleyerek (bu çok hoşlarına gidiyor) yine önce puanlamayla ardından da basit sorularla kendisinin ihtiyacını ve sizin ilginizi ne seviyede gördüğünü anlamanız mümkün.

Bu basit ama etkili yöntem hem aranızdaki iletişimi destekleyecek, farkındalığınızı artıracak hem de çocuğunuzun beklentisi ile sizinki arasında fark olup olmadığını anlamanıza yardım edecektir.

Ona yukarıda belirttiğim alanlarda ucu açık sorularla, önemsediği ya da desteğe ihtiyacı olan yerlerde sizden neler beklediğini, ona nasıl destek olabileceğinizi sorarak fikrini alabilirsiniz.

Bu çalışmayı anne ve baba ile ayrı ayrı yapmak her iki ilişki için de aydınlatıcı olur.

Kiymetlilerimize zaman zaman varsayımlarımız veya beklentilerimiz üzerinden yaklaşıyoruz ve bizler en iyi niyetimiz ile onlar için en iyi olduğunu düşündüklerimizi yapıyoruz. Peki onlara kendileri için en iyi olanın ne olduğunu seçmelerine izin versek hayata daha özgüvenli hazırlanmalarını sağlamaz mıydı?

Diğer yandan biriciklerimizin gereksinimlerini çekinmeden, özgürce ifade edebilmelerini sağlamak ve ruhlarının ihtiyaci ne ise o yönden destek olabileceğimiz mesajını vermek inanin ilişkinizde her iki tarafı da farklı boyutlara taşıyacak.

Hem sömestr dönemi icin eğlenceli bir aktivite hem de denemesi bedava!

Zeynep Yetkin Yılmaz

 

 

 

 

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Robot Değilim * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.