Arkadaşlık Sorunları

Arkadaşlık Sorunları

Arkadaşlık Sorunları

Gerçek yaşamda tek renkli saflıklar yok. Kurmaca roman ve öykülerin, masalların ya da efsanelerin anlattığı sonsuz mutluluk da yok. Aydınlığı ve karanlığı, ışığı ve gölgeyi birlikte yaşıyoruz. Duyularımız ve zihinsel becerilerimiz bize siyah-beyaz gibi karşıtlıkların tanımladığı bir tayfta grilerle birlikte yaşadığımızı gösteriyor. Sonsuz yaşam ya da sınırsız mutluluk kültürün, sanatın ve edebiyatın ya da insanın bitmez tükenmez özlemlerinin daimi nesnesi olmuş gibi görünür. Ama kaçınılmaz gerçek şu ki; bazen siyah ya da beyaz olan karşıt uçlara yaklaşarak, ama genelinde bir griler denizinde yaşıyoruz. Erişmeyi istediğimiz uç, daima Kutup Yıldızı uzaklığında kalıyor. Ama ona doğru bir adım atmanın hasreti ve heyecanı bizi canlı, diri ve heyecanlı tutuyor.

Arkadaşlık Sorunları Bir alandaki karşıtlıkları, bir mıknatısın kutuplarına benzetebiliriz. Bize bir zıtlaşma gibi görünebilen karşıt kutuplar aynı zamanda hareketin özünü de oluşturuyor. Kendinizi havanın hafiften kararmakta olduğu anda uçsuz bucaksız bir kum çölünde hayal edin. Ne yana dönerseniz dönün, her yöndeki görünüm birbirinin aynısıdır. Sağa ya da sola, ileriye ya da geriye gitmek için bir neden oluşturacak dayanak bulamayacaksınız. Karşıtların olmadığı aynılık böyle bir şeydir. Bizi insan olarak ayırt eden aklımızı ve seçim becerilerimizi kullanmaktan alıkoyar. Hâlbuki karşıt uçlar olarak siyah ile beyazın ve grilerin bulunduğu bir alanda seçme özgürlüğümüz var olmaya başlar. Korkutucu görünüme sahip o büyük çölde yaşamı sürdürmek ve varoluşumuzu kurgulamaya devam etmek üzere –doğru veya yanlış tercihlerle– neden sağa ya da sola, ileriye ya da geriye yürümemiz gerektiği konusunda insan olmanın farklılığını kullanmaya başlarız.

Karşıtlıklar, çelişkiler ve çatışmalar yaşamın olağan unsurlarıdır. Birlikte var olurlar. Hatta bunların çoğunu anlam yaratma özelliğimizle biz yaratıyoruz. İyi ve kötü de böyle bir anlamlandırma sürecinin sonucu olarak çıkmıyor mu? Eğer karşıtlıkları insan yaşamından çıkarmaya kalkarsak evren ve yaşam bizim için tümüyle kavranamaz hale gelmez mi?

Herhangi bir günde birbirine çok yakın mekânlarda yağmurun yağmasını bekleyen insanlar var. Onlar için güneşli bir hava beklentilerine karşı olduğu için kötüdür. Diğer yandan güneşli bir ortam bekleyenler ise yağmura kötü anlam yükleyecekler. Burada iyi veya kötü olan nedir? Güneş mi, yağmur mu, insanlar mı, beklentiler mi? Diğer yandan bu saydıklarımın tümü bir ‘karşıtlık bütünü’ içinde var. İnsanlar olarak verdiğimiz anlamlara uygun seçimlerimizi yaparak bu karşıtlık içinde yaşamımızı sürdürüyoruz.

Arkadaşlık Sorunları Karşıtlık Her Yerde

Bunları söylememin nedeni, arkadaşlığın da karşıtlıklar, çelişkiler ve çatışmalar yaşayabilecek insani kurumlardan birisi olduğunu sağlamca vurgulayabilmektir. Sonsuz yaşam veya sınırsız mutluluk gibi sorunsuz arkadaşlıklar da yok. Arkadaşlığın da bir ilişki olmaktan kaynaklanan problemleri var. Böyle bir ilişkide yaşamın tümünde olduğu gibi açmazlar yaşayabiliriz. Bunları aşmanın enerjisi arkadaşlık olgusunu nasıl kavradığımız ve onu sürdürülebilir kılmak için neler yaptığımızla ilgilidir. Başka türden ilişkilerimizde olduğu gibi arkadaşlıklar da sorunlarla karşılaşabilir. Bu noktadaki ana konu, problemin kendisinden daha fazla arkadaşlar olarak tek tek ve birlikte sorunun karşısında nasıl durduğumuzdur. Bu durum arkadaşlığı kavramımızın bir ölçüsü de olabilir.

Üzerinde düşünmek amacıyla arkadaşlık temalı bir düşünce deneyi yapalım. Diyelim ki; bir arkadaşınız var. Sıklıkla birlikte zaman geçiriyorsunuz. Güzel evinde yeme-içme, eğlenme imkânlarıyla size konforlu şartlar sunuyor. Onun harika arabasıyla seyahatler yapıyorsunuz. Birlikte yaptığınız, ama sizin ekonominizi aşan tatillerde elinizi cüzdanınıza atmanız gerekmiyor. O bundan asla rahatsız değil, var olmanız ve arkadaşlığınız onun için yeterli. Siz de bir insan olarak onunla arkadaş olmaktan son derece memnunsunuz. Sonuçta bu arkadaşlık ve birlikte yaşananlar ‘iyiyi’ tanımlıyor, değil mi? Bir gün arkadaşınızın bir ‘profesyonel’ hırsız olduğunu ve size de sunduğu imkânların tümünün hırsızlık yoluyla elde edildiğini öğrenirseniz ne düşünürsünüz? Sizin ‘iyi’ dediğiniz, aslında ‘kötü’ kabul ettiğiniz bir başka şeyden mi kaynak buluyor? Ne dersiniz?

(Devamı var)

Gürcan Banger

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Robot Değilim * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.