Sezaryen mi, Normal Doğum mu?

Sezaryen mi, Normal Doğum mu?

Son yıllarda sezaryen ile doğum sayısında büyük bir artış olduğu görülmektedir. Bunun nedeni genellikle anne adaylarının normal doğumdan çekinmeleridir. Ayrıca bunda 8-10 saat süren bir süreç yerine 20-25 dakikada olayı sonlandırmak isteyen Jinekologların da katkısı olsa gerektir.

Bu soruya yanıt ararken çevrenizdeki daha önce doğum yapmış kişilere olduğu kadar öncelikle sizi takip eden hekiminize ve belki ondan da önce kendinize sormalısınız…

Bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Hekimi olarak benim inancım öncelikle anne adayının bu konuda ne istediğinin önemli olduğudur. Ama her şeyden önce bilinçli ve bilgili olarak elbette..

Gelin işin tıbbi yönüne göz atalım:

Gebelikte hekim olarak genellikle sezaryene karar verdiğimiz bazı durumlar şunlardır:

-önceki doğumunu sezaryen ile yapmış olanlarda,
-bebeğin duruş bozukluğu olduğu ya da çok iri olduğu durumlarda,
-kalça yapısı doğum yapamayacak kadar dar olan bayanlarda,
-gebelik sırasında gelişen şiddetli tansiyon yükselmelerinde
-bebekte gelişme geriliği olan vakalarda
-anne adayının ıkınmayı engelleyecek hastalıklarında (çeşitli göz bozuklukları, yüksek tansiyon, bel fıtığı, ortopedik problemler gibi )
-anne adayının psikolojik olarak veya zihinsel olarak normal doğumu tolere edemeyeceği durumlarda,
-vajen daraltma ameliyatı geçirmiş olanlarda,
-ikiz, üçüz gebeliklerin pek çoğunda,
-plasentanın (çocuğun eşinin) rahim ağzını ve dolayısıyla doğum yolunu kapadığı durumlarda,
-vajinada bilinen bir mikrop veya hastalık olan bazı durumlarda (herpes veya tümör gibi)
-genelde ileri yaştaki ve tüp bebek gibi oldukça uğraşı sonucu elde edilmiş gebeliklerde

Bunların dışındaki durumlarda verilecek karar doğumun ilerleyişine, annenin ve bebeğin sağlık durumuna göre son dakikaya kadar değişebilecektir.

Normal doğumun elbette sezaryene göre anne açısından bazı üstünlükleri vardır.
En önemli özelliği herhangi bir müdahale gerektirmeden kendi kendine gerçekleşmesidir. Normal bir doğumdan sonra anne kısa bir dinlenme süresi sonunda normal günlük yaşantısına dönebilmektedir. Kimilerine göre de çekilen doğum sancısı kadını olgunlaştırmakta, hatta yaşama bakışını bile etkilemektedir.

Peki normal doğumun sakıncaları yok mudur ?
Unutulmamalıdır ki tamamen normal olarak seyreden bir doğumda bile her an beklenmeyen bir problemle karşılaşılabilir..!

• bebeğin kalp seslerinde bir bozulma ile apar topar sezaryen kararı verilebilir.
• bebeğin çıkışta sıkışıp kalması ve doğumun ilerlememesi nedeniyle sezaryen kararı verilebilir.

Ayrıca zor doğumlar nedeniyle vajende oluşabilecek yırtıklar, genişlemeler ve ileriki dönemlerde buna bağlı ortaya çıkabilecek idrar kaçırma problemleri, cinsel ilişkiden eskisi gibi tatmin olamama gibi nedenlerle sezaryen operasyonunu tercih edildiği de olmaktadır. Ancak 2-3 normal doğum yapmasına karşın cinsel organlarının anatomisinde pek fazla değişiklik olmayan bayanlar olmasına karşın, tek bir doğum sonrasında rahim sarkması problemi yaşayan bayanlar da nadiren olabilmektedir. Dolayısıyla bu konu, yani normal doğumun kadının anatomisine ne kadar etkili olacağı kişiden kişiye çok değişkenlik göstermektedir.

Sezaryenle, normal doğumda oluşabilecek yukarıda saydığımız riskler kaybolmakta ve bebek 10-15 dakika içerisinde yakınlarının kucağına emniyetli bir şekilde verilmektedir. Sezaryenle doğumda bebek açısından risklerin azalması elbette büyük bir avantajdır.

Ama unutulmamalıdır ki bu tip sıkıntılar nadiren oluşmaktadır ve uygun koşullarda yapılan normal doğumlarda genellikle bir problem oluşmamaktadır veya oluşsa bile hemen müdahale edilebilmektedir.

Bunun yanında sezaryen doğum, normal doğuma göre anne açısından daha risklidir. Öncelikle anestezi ile ilişkili riskler vardır;

Sezaryen sonrası 3-4 gün hastanede kalma, normal hayata dönmenin 5-6 günü bulması, ameliyat sonrası ağrıların daha fazla olması normal doğuma göre dezavantajdır.

Ameliyat yerlerinin iltihaplanma olasılığı, geç yara iyileşmesi, uzun dönemde dikiş yerlerinde ve karın içinde ağrılar olabilmesi, karın içinde yapışıklıklar olabilmesi de yine sezaryenin risklerindendir.

Doğum şeklinin seçimindeki en önemli çekincelerden birisi de genellikle ilk doğumlarda 8-10 saat süren ağrılı dönemlerdir. Ancak günümüzde epidural (belden uyuşturma ile ağrısız doğum) teknikleri ile artık ağrılı doğum sahneleri neredeyse tarihe karışmıştır.

Son söz olarak :
Her şeyin normali iyidir prensibiyle normal doğum her gebeye önerilir.

Hekimin son dönemlerde yapması gereken muayeneler ile gebe değerlendirilir ve sezaryeni gerektiren bir özellik yoksa doğumun normal doğum olarak yapılması planlanmalıdır. Eğer gebelik sırasında veya doğum anında bir problem ortaya çıkarsa sezaryene dönülebilineceği de önceden bilinmelidir. Ancak eğer anne adayı hekimin detaylı bilgilendirmesine karşın yine de baştan sezaryen doğumu tercih ediyor ve bu konuda kararlıysa elbette son karar verecek kişi kendisidir.

Sezaryen operasyonu nasıl olmaktadır?
Önceden planlanan bir sezaryen için doktor tarafından genellikle 38-39. gebelik haftasına rastlayan bir günde operasyon randevusu verilir.

Mümkünse randevu gününden bir ya da birkaç gün önce anesteziyi verecek doktor anne adayının muayenesini yapar.

Gebeliğin başından itibaren kontrollere düzenli olarak gelen bir gebede gebelik haftası konusunda yanılma olasılığı çok çok azdır.

Ameliyat gününden bir gece önce gece yarısından itibaren bir şey yiyip içilmemeli (su dahil), sabah kalkınca da kahvaltı etmeden ve hiç bir şey içmeden hastaneye gidilmelidir. Hastanede ise doktorun gerek gördüğü muayeneler yapılır ve eksik kalan tetkikler varsa bunlar tamamlanır.

Sezaryen Tekniği:
Genel anestezi altında veya belden uyuşturma teknikleri (epidural anestezi) ile anne adayı acıya karşı duyarsızlaştırılır. Karın alt kısmında, tüylenmenin bittiği yerin hemen üst kısmında yaklaşık 8-9 cm lik yatay bir kesi yapılarak karın duvarı açılır. Birkaç dakika içerisinde çocuk çıkartılır ve hazır bekleyen çocuk hekimine teslim edilir.

Bu şekilde doğar doğmaz bebeğin ilk muayenesi ve gerekiyorsa müdahalesi de yapılmış olur.

Ardından çocuğu anne karnında besleyen organ olan plasenta elle rahim içinden çıkarılır ve kanama kontrolü yapılarak rahim ve karın duvarı tekrar aynı şekilde anatomisine uygun dikilir.

Cilde estetik dikiş yapılarak ameliyat sonlandırılır. Tüm ameliyat süresi ortalama 30-35 dakika civarındadır. Ardından anne ameliyathanede 10-15 dakikalık gözlem sonrası doğum servisine gönderilir ve orada takibe alınır.

Genel anestezi uyguladığımız sezaryen ameliyatlarında operasyon öncesinde idrarını yapan gebeye idrar sondası takmıyorum. Ancak epidural anestezi ile uyuşturma yapılan gebelerde tansiyon düşmesine karşı önlem olarak hidrasyon yani sıvı yüklemesi yapıldığından operasyon sonrasında işeme problemleri ortaya çıkmaması için idrar sondası kullanmaktayım.

Sezaryen Sonrası
Her operasyon sonrasında olduğu gibi ilk 2 saat, 15 dakikalık aralarla tansiyon, nabız ölçümü, ayrıca vajinal kanama kontrolü yapılır.

Sezaryen sonrası bir iki saat içinde anne kendine gelir gelmez bebek anne kucağına verilir ve emzirmesi istenir. İlk emzirme annede süt yapımını hızlandıracak, rahim toparlanmasını sağlayacak ve kanama riskini de böylelikle azaltacaktır.

Ameliyattan genellikle 6-8 saat sonra yeterli idrar çıkışı var ise ve epidural anestezi uygulandığından dolayı sonda takılmış ise hastanın sondası çekilir ve ayağa kaldırılarak, oda içerisinde ilk hareketi sağlanır.

Günlük yaklaşık olarak 3 litre kadar serum verildikten sonra operasyondan 6-8 saat sonra ağızdan sıvı ve gıda alımına da başlanır.

Anestezi etkisi ile ameliyat sonrası gaz çıkarma problemi ortaya çıkabilir. Ancak bol bol yürüyüş yapmak gaz problemini giderebilir. Sezaryen sonrası hastanede kalma süresi genellikle 2 gündür. Genel durumu iyi olan ve gazını çıkarmış hastanın taburcu olmasında da bir sakınca yoktur. Son olarak hastanın pansumanı yapılır ve evine taburcu edilir.

Sezaryen sonrasında normal doğum olabilir mi?
Günümüzde genel yaklaşım sezaryen sonrası tekrar sezaryen yapılmasıdır. Bu konuda daha detaylı bilgi için lütfen tıklayınız.

Tüm anne adaylarına keyifli, ağrısız ve hayatları boyunca hatırlayacakları güzel anılar bırakacak bir doğum yapmalarını ve sağlıklı bir bebek sahibi olmalarını diliyorum…

Op. Dr. Belgin Polat

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 2 YORUM
  1. Yıldız uysal dedi ki:

    Çok güzel bir yazı okurken o kadar keyif aldım ki bu arada da bazı meraklarımı gidermiş oldum 3 tane sezeryan ile evlat sahibi oldum hepsinde de acaba normal doğummu daha iyi diye kendi kendime sordum ama ilki sezeryan olunca diğerleride mecburen sezeryan oluyo benim sezeryan hakkında tek olumsuz düşüncem sütümün geç gelmesi ve ben çocuklarımı istediğim kadar uzun süre emziremedim tek üzüntüm bu normal doğum yapıp zorluğunu dinleyince sezeryan daha mantıklı geliyo :)op.dr Belgin hanım verdiğiniz güzel bilgiler için çok teşekkür ederim

  2. Ceren Pehlivan dedi ki:

    ilk doğumum 2013te acil sezaryen, gerekmese olmazdım. sonrası gerçekten çok zorladı beni. ikinci doğumumu 24 gün önce normal olarak gerçekleştirdim. iki sağlıklı kızım var. iyi ki gidip hemen sezaryen olmamışım. sonuçta bi kere sezaryen hep sezaryen demek değil.

BİR YORUM YAZ

Robot Değilim * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.