Bizi Biz Yapan Kendi Seçimlerimizdir

Hayatımızda iki seçenekten birisini tercih etmek zorunda olduğumuz pek çok an belleklerimizde yer almıştır. “Her tercih edişimiz aynı zamanda bir terk ediştir” sözü aklımızın bir köşesinde bu yüzden durur.
Önümüzde iki yol belirdiğinde yaptığımız seçimden sonra aklımızda şu soru kalıyorsa eğer yaptığımız seçimden çok da emin değilizdir; “Acaba öbür yolu mu seçsem?”
Bize bu soruyu sorduran, yaptığımız seçimden kuşku duymamızı sağlayan seçimimizde ki “acabalarla” yaşamımıza neden olan güvensizlik duygusu büyük olasılıkla çocukluğumuzda yaşadığımız deneyimlere bağlıdır.
Kendi başımıza veremediğimiz kararların kaynağı; aynı olaya farklı tepkiler veren ve bize sevgisini göstermeyi ayıp sayan ya da nasıl göstereceğini bilemeyen anne babamız.
Öte yandan, yukarıda aktardığım anne-baba davranışının tam tersi de, sorunun kaynağı; han üzerimizde bir helikopter gibi uçup bir sorun anında hemen yere inip sorunumuzu çözen, önümüzde kar küreme aracı gibi gideceğimiz yolu açan, sanki yaşamımızda her an tüm sorunlarımızı çözebilecekleri duygusu ile bizi yetiştiren anne babalarımız!
Hiçbir sorunla yüz yüze gelmeden ve kendi kararları ile sorunlarıyla baş etmeden büyümüş bir çocuk için, gerçek hayatla bir başına karşılaşmak ne kadar zordur. Okulda öğretmenleri ve arkadaşlarıyla, yolda tanımadıklarıyla yaşadığı ilk sorunda dünya başına yıkılır.
Özgür olmak çocukların da hakkıdır. Bırakın bazı kararları çok küçükken bile o versin. Yanlış karar verirse ayağına uymayan ayakkabıyı mı almak zorunda kalacaksınız? Siz de önüne ona uygun olan farklı renkte iki ayakkabı seçeneği koyun önüne. Ama bırakın seçimi o yapsın.
Önüne yüzlerce oyuncak yığıp doyumsuzluk yaratacağınıza birlikte kuracağınız oyunlar önerin, birlikte etkinlikler yapın; oyun kurucu olmasına izin verin. Oyunlarda kaybetmenin değil o oyunu oynamanın önemini sohbet ederek anlatın. Hatalarını kendisinin görmesine izin verin. Yeteneğinin ve fiziksel koşullarının olduğu oyunlara yöneltin. Takım oyunları ile takım olmanın farkına varmasını sağlayın. Paylaşmanın güzelliğini böylece öğrenecektir.
Evet, yazımızın başında bir yol ayrımında “her seçim bir terk ediştir”! Yeter ki seçiminizden pişman olmayın demiştik. Çocuklarımızın yaptıkları seçimlerde güvenle ilerlemeleri onların alacağı kararların sorumluluğunu ve mutluluğunu taşımaları elbette biz yetişkinlerin onlara nasıl bir çocukluk geçirmelerini sağladığımıza bağlıdır.
Her seçim bir terk ediş ise, aynı zamanda yeni yolculukların başlangıcıdır.
Yani, aslında bizi biz yapan; doğrusu ya da yanlışı ile kendi seçimlerimizdir!