Benim Çocuğum Üstün Zekâlı

Benim Çocuğum Üstün Zekâlı

Anne ve babalar çocuklarının üstün zekâlı ya da üstün yetenekli olmasını içten içe çok isterler. Bu yüzden onların her hareketlerini yakından gözlemleyip üstün yetenekli ya da üstüz zekâlı olduğuna dair ipuçlarını yakalamak isterler. Telefon ya da tableti kullanmak, bilgisayarda henüz konuşmayı öğrenmeden oyunları bulup oynamak sanıldığı gibi üstün bir zekâya sahip olduğunu göstermez. Çoğu kez yaşıtları ile gizlice yarıştırıp ya bu kanılarını doğrular ya da hayal kırıklığı yaşarlar. Çocuklarının elinden tutup onu zekâ testi yapan kurumların kapısına götüren anne baba sayısı sanılandan daha fazladır.

Öncelikle üstün yetenekli ya da üstün zekâlı çocukların toplumda ortaya çıkma oranı %2 yi geçmemektedir ne yazık ki. Yani demek ki adım başı üstün niteliklere sahip çocuklar karşımıza çıkmıyor.

Çocuğunuzun erken konuşması, erken yürümesi, uzun süre bir konu ile ilgilenmesi sizi hemen heyecanlandırmasın.

Öncelikle anne ve babaların çocuğunun okul öncesi eğitim dönemini olabildiğince iyi gözlemlemesi onların ilgi alanlarını keşfetmesi çok önemlidir. Çocuğunuzun ilgi alanlarını keşfederken aslında onun yeteneklerinin de farkına varmış oluyoruz. Bu yeteneklerine uygun eğitim olanakları sunulan çocuklara verilen doğru mesaj yapmak istediği şeylerden mutlu olmasının öncelikli olduğudur. Yoksa ona sürekli sen en iyisin, en yeteneklisin, en zekisin mesajı ona gereğinden fazla yük bindirmek anlamına gelir. Bu da onda gereksiz bir üstünlük duygusu oluşmasına neden olur. Yalnızlaşır ve kendisini hep bir dev aynasında görmeye başlar. Oysa önemli olan yaptığı işten mutlu olan, paylaşımcı ve mutlu bir çocukluktur. Anne ve babaların çocuklarının elinden bunu almaya hiç hakkı olmadığına hepimizin inandığını düşünüyorum.

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Robot Değilim * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.