Bir Anneden Tüp Bebek Hikayesi

Emirim’e kavuşmamızın çok özel hikayesini sizlere anlatmak istiyorum…
Evliliğimizim 3. yılında korunmayı bırakıp bebek sahibi olmaya karar verdik.Yaklaşık bir yil sonunda hamile kalamadığımiçin eşimle doktora başvurduk. Eşimde varikosel olduğunu öğrendik.O anda eşim beni ‘çocuk sahibi olamayacakmışım’ diye telefonla arayarak ağlamaya başladı, ben de ‘üzülme, tüp bebek yaparız’ dedim. Bunu bana söyletenin Allah oldugunu 2 sene sonra anlayabildim.Eşim ameliyat oldu, 1 yıl boyunca yurtdışından gelen ilaçlarla tedavisi devam etti ve değerler biraz olsun düzeldi. Bu sefer ben de sorunlar ortaya çıktı. Adet olamadım, yumurtlama gerçekleşmedi. Etrafımızdaki özellikle de yakın akraba dediğimiz insanların bize soruları bizi yeterince üzüyordu. Bu sırada kardeşimin hamile olduğunu öğrendim, neye ağladığımı tam anlayamadım ama hüngür hüngür ağladım.
Derken Haziran ayında içimde hamileyim hissi vardı ve bir Perşembe gecesi adet oldum ve o anda telefonla tüp bebek merkezini arayıp randevu aldım.
Eşimi uykudan uyandırıp Cumartesi için Brüksel Tüp Bebek Merkezi’nden Yücel Karaman’a randevu aldığımı söyledim. Doktora giderken içimden geçenleri anlatacak cümle yok.
Muayene oldum ve doktor en uygun yöntemin tüp bebek yöntemi olduğunu ve aserimin 3.gününde olduğum için direkt iğne ile tedaviye başlayabileceğimizi belirtti. Çevremizde kimseye söyleyemedik, o psikolojiyle saklamayı tercih ettik, dedikodular ve sorular duymak en son istediğimiz şeydi. İlk kontrole giderken içimde büyük kaygı vardı.Kontrolde bir sürü yumurta olduğunu öğrendik. Çok şükür sıra toplama işleminin olacağı güne geldi, ben yine çok tedirgindim… Ya çatlamadıysa…Ya sorun varsa…Bir sürü endişe…
Ben bu endişeleri anlatırken bayılmışım ve ayıldığımda doktorum bana ‘yumurtalar sepete sigmadi?’ dedi.
Sonra bekleyiş….
Yumurtaların dışarda döllenip canlı kalıp kalamayacakları anlaşılacaktı 5. gün sonunda…
Beklenen an ve transfer günü….
Emirim’in minicik nokta olarak vücuduma girişi ve kamerada doktorun bana gösterdigi mucizevi minik nokta…
Sonrasında ilk kan tahlilinde 2 yıl boyunca alamadığım pozitif cevabi ve benim annemi arayıp ‘galiba hamileyim’ deyişim, eşimle sevinç gözyaşlarımız…
6.haftada kalp atışını dinlememiz ve o gün hastaneden çıkıp teyzelik heyecanını tadışım….
Hepsi film şeridi gibi…
Sonraki hafta ultrasonda fasulye seklinde kolları oluşmaya başlayan yavrumuzun bize el sallaması…Allah’ın bize mucizesi….
Sonrasında 9 ayı gün gün sayarak geçiren, en ufak bir şeyde koşarak Fahri Akbaş’a giden ben…
Sevgili Fahri Bey’e hep duacıyım. Çünkü beni hep frenleyen, rahatlatan mükemmel bir insan…
Ve doğuma girdiğim an Fahri Bey’in beni bayıltırken dediği son cümle: senin kızın olacak, yanılmışım?
Emirim’e kavuştuğumuz an, bizim en değerli anımız hayatımızda.
Umarım her bu sorunu yaşayan bu mutlu sona erer.
Anne olmak dünyanın en güzel şeyi.
Allahım teşekkür ederim.
Emir’in Annesi..