Bir Çok Annenin Ortak Sorunu: İlgisiz Babalar

Bu yazının başlığını okuyan bazı anneler şaşırarak hala böyle sorunlar kaldı mı diye düşünebilir. Ancak günümüzde tek başına çocuk büyütmek zorunda kalan, her sorunla tek başına boğuşan birçok anne var. Çocuğu doğduğu andan itibaren bir kez olsun çocuğunun altını değiştirmemiş, beslenmesine hiç yardım etmemiş, uyutmaya çalışmamış ve en acısı sevgisini bile hissettirme gereği duymamış babalar, öyle çok ki maalesef… Anneler ne kadar üzülseler de, ne kadar bu durumun değişmesini isteseler de çok fazla değişiklik olduğu söylenemez. Hala bu konu nedeniyle eşiyle çatışma yaşayan annelerin sayısı çok fazla.
Babanın sorumluluğu yalnızca çocuğun ihtiyaçları için gerekli maddi koşulları sağlamak mı? Ağladığında annesi gel, kaka yapınca annesi gel diyerek çocuğun bakımı ile ilgili işlerde hiçbir katılım göstermemek mi? Eve gelince 5 dakika sevip, sonra elinde kumanda tv karşısında zaman geçirip, çocuğuyla oyun bile oynamamak mı? Babalar çocuklarına neden bu kadar uzak kalmayı tercih ediyorlar?
Ortak bir karar ile bir çocuk dünyaya getirmek hem anne hem babanın ortak sorumluluk alması anlamına geliyor. Ama babaların çoğunluğu çocuğa bakmayı annenin görevi olarak görüp, “ben yapamam, ben beceremem” gibi bahanelerle anneleri bu kocaman sorumlulukla yalnız bırakıyor. Üstelik bir de bazen anne ve baba arasında çocuk bir rekabet konusuna dönüşüyor. Bazı babalar, “ben gece iki kere kalktım, sen kalkmadın, bugün ben okula götürdüm, dün sen uyutmadın” gibi yapılanların listesini tutuyor. Çocuk yaptıklarınızın listesini tutacağınız bir konu değil. Sonuçta yapılanlar ne anne için ne baba için. Yaptıklarınız çocuklarınız için. Gece uyandıysanız çocuğunuz ağlamasın diye, oyun oynadıysanız çocuğunuz mutlu olsun diye, yemek yedirdiyseniz çocuğunuz doysun diye. Bu bakış açısıyla yaklaşılırsa, insan evladı için ne yapmaz ki? Babalar da bilmeli ki; çocuklarının bir ihtiyacını karşıladıklarında bunu eşleri dinlensin ya da eşlerine iyilik olsun diye yapmıyorlar. Öncelikle çocuklarının sağlığı ve mutluluğu için yapıyorlar. Evet sonucunda eş için de bir yardım olmuş oluyor, fena mı?
Akşamları gelinen tertemiz bir ev, ütülenmiş çamaşırlar, yapılmış yemekler, her ihtiyacı karşılanmış bir çocuk kendiliğinden olmuyor. Tüm bunların aksamaması ve her zaman en iyi şekilde olması için uğraşan saçını süpürge etmiş bir anne, bir eş tarafından yapılıyor. Yalnız, bunları yapan da bir insan öyle değil mi? Sinirli olduğu, mutsuz olduğu, hasta olduğu zamanlar yok mu? Sanki bunların hiçbirine hakkı yokmuş gibi insan üstü bir çaba beklentisi de işin cabası.
Çocuk sabır demek, çocuk sevgi demek, çocuk ilgi demek… Bir çocuk büyütmek çok zor. Yalnızca bebeklik dönemindeki bakımlarla da iş bitmiyor maalesef. Onlar büyüdükçe konular ve sorunlar da değişiyor. neyse ki bir taraftan da katlanan bir mutluluk, benzersiz bir sevgi var da her şeye değiyor. Evlattan daha tatlı ne olabilir ki değil mi? Ama işte çocuğu dünyaya getirmekle konu kapanmıyor. Anne tek başına çocuğunun her türlü ihtiyacını karşılayabilir elbette ki, ama çocuğun hayatında güveneceği bir babanın varlığına ihtiyacı çok büyük. Sağlıklı psikolojide, özgüveni yüksek çocuklar yetiştirebilmek için anne ve babanın işbirliğine ihtiyaç var.
Sevgiyle kalın.
Ülkü YILMAZ