Geleneksel Çizgide Aile İçi Rol Dağılımı

Geleneksel Çizgide Aile İçi Rol Dağılımı

Kadınların toplumsal cinsiyet rollerine göre aile içi yaşamlarında en önemli görevlerinin çocuklarını büyütmek ve aile içi yaşamlarının sürdürülebilirliğini sağlamak olduğunu görürüz.

Bu geleneksel düşünceye göre kadına ev içi yaşantısında dışarıda aktif bir işi olsa bile çok büyük sorumluluklar düşmekte… Çoğu kadın iş yaşamı olsa bile evlerinde yemek yapmak, evin düzenini sağlamak, bebek-çocuk bakımı, temizlik ve tüm bunların planlanması, organize edilmesi gibi işleri, erkek yardım etmiyorsa, tek başına yapmak zorunda. Bazı ailelerde erkeklerin de ev işlerinde kadınlara yardım ettiğini görürüz; ama eşit bir şekilde görev dağılımı pek yapılmaz. Dahası çoğu erkek yapılması gerekenleri kendileri görmeyip iş verilmesini bekler. Bu durum, geçenlerde izlediğim bir videoda duyduğum bir tanım olan “zihinsel çalışma” yükümlülüğünü ekler kadının yaptığı işler listesine. Bu tanım yapılan somut işlerden ayrı bir de ev ile ilgili yapılacak işlerin planlanması, organize edilmesi gibi genellikle aktif bir zihinsel çalışmayı anlatıyor.

Ve biz çocuklarımızı geleneksel düşüncenin, toplumun, içinde yaşadığımız kültürün dayattığı şekilde cinsiyet ayrımcılığı yaparak büyütüyoruz.

Kız çocuklarımıza farklı, erkek çocuklarımıza farklı yaklaşıyoruz. Ev işlerimizde yardım alacaksak kız çocuklarımızdan genellikle bu yardımı bekliyoruz. Erkek çocuklarımızın duygusallaşmasına izin vermiyor, erkek adam ağlamaz diyoruz mesela. İnsani bir şey olan, fakat sadece kadınlarla özleştirilen duygusallığı zayıflık şeklinde algılatıyoruz erkek çocuklarımıza. Erkek çocuklarımızı daha özgürce büyütüp, kız çocuklarımıza karşı daha korumacı yaklaşıyoruz. Bu şekilde büyüyen erkek çocuklar da kadınlara dayatılan tüm bu rollerin aslında doğal olduğunu, ev işlerinin erkeklerin yapacağı işler olmadığını düşünüyor. Sonra da etrafımız bir bardak suyunu bile kendi alamayıp eşinden, annesinden veya çevresindeki kadınlardan isteyen erkeklerle doluyor.

Kız ve erkek çocuklarımız arasında cinsiyet ayrımcılığı yapmayalım. Erkek çocuklarımız da küçük yaşlarından itibaren ev işleri ile ilgili sorumluluklar alsın. Kız, erkek fark etmez; onlara verdiğimiz her bir sorumluluk onların özgür birer birey olma yolunda atacakları bir adım aslında. Konuşmalarımızda kadınla erkek eşitliğini vurgulayalım, olması gerekenleri anlatalım onlara, cinsiyetinden ötürü onları övmeyelim durduk yere.

Hak yememeyi, kibarlığı, eşitliği, nihayetinde insan olabilmeyi öğrensinler. Böyle yetişen erkek çocukları eminim büyüdüklerinde daha farklı, daha eşitlikçi, daha modern bir bakış açısı ile bakacaklar hayata…

Kaan’ın Annesi Sinem Özyapan

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Robot Değilim * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.