Kendini Daha İyi Hissetmek

Kendini Daha İyi Hissetmek

Kendini Daha İyi Hissetmek 

Farklı deneyimlerimiz var –neşeli, acılı, zihnimizi kazınan veya çoktan unuttuklarımız… Hiçbirimizin defteri ilk günkü gibi değil. Hepimizin defterinde farklı karalamalar var. Zaten insan yaşamı, geriye dönüp bir silgi ile temizlenebilecek gibi bir şey de değil. Geçmişte hatalarımız oldu. Elimizde olmayan nedenlerle yanlışlar yaptık, duygusal kazalar yaşadık. Aceleci kararlarımız ya da farkında olmadan bizi sürükleyen tutkularımız, geçmişte istemediğimiz sonuçlara yol açtı.

Hepimizin geçmişinde birbirine benzer hatalar, yanlışlar ya da duygusal kazalar olduğu halde neden bazılarımız mutlu olmayı başarıyor? Bu soruya ‘iyi’ bir cevap vermek mümkün olsa, belki de geçmişin iç dünyamızda derin bir sızı olmasının önüne geçebiliriz. Böyle bir çözüm yolu var mıdır ya da olanaklı mıdır? Dünün acılarını bugünün mutluluğuna dönüştürebilir miyiz?

Geçmişte mutsuzlukları, hataları ve duygusal kazaları olan insanların bugünü mutluluğa dönüştürmelerindeki engeller nelerdir? Bunun ilk nedeni dün mutsuz olanların, yaşadıklarını veya geçmiş yaşamın acılarını tekrarlamaları olabilir mi? Buna dünkü mutsuzluğu tekrar ve tekrar yaşamak diyebiliriz. Bir anlamda mutlu bir geleceği kurgulamak yerine geçmişin mutsuzluk yaratan anılarıyla hemhal olmak…

Kendini Daha İyi Hissetmek Dünü Yaşadık

Dün yaşandı. Dünü değiştiremeyiz. Hâlbuki yeni bir geleceği tasarlayıp yaratmak, geçmişi değiştirmekle uğraşmaktan daha gerçekçi bir tercih olur. Mutluluk geriye doğru ‘didikleyerek’ değil, yaşamı ileriye doğru devam ettirerek yakalanabilir. Daha iyi bir yaşam, –hiç kuşkusuz geçmişin acılarından ve yanlışlarından ders alarak– ama müstakbel yaşam için acı ve yanlış tehlikesine korunarak elde edilebilir. Geçmişten ders almak, anılarda veya günlük faaliyetlerde geçmişi yeniden yaşamayı gerektirmez. İnsan yaşadıklarından gerekli dersi alır; bunu bir yaşam ilkesi haline getirir ve yaşananın kalanını, geri dönülmemek üzere geçmişin deposuna kaldırır. Buna geçmişin geleceği mahkûm etmeye çalışan zincirlerinden kurtulmak diyebiliriz.

Geçmişi, gerekli dersleri çıkaracak biçimde sorgulamadıysak, bu amaçla zaman ayırmamız gerekebilir. Böyle bir durumda önemli yanlışlıklardan birisinin kişinin ‘hataların, yanlışların ve duygusal kazaların sorumlusunu’ kendi dışında araması olduğunu gözledim. Herkes haksızlıklara uğrayabilir, yanlış anlaşılabilir. Ama bu ihtimal, kendimizin ‘daima haklı’ ve her durumda ‘tartışılmaz doğru’ olduğumuz anlamına gelmez. Geçmişin adil bir değerlendirmesi için –haksızlığa uğradığımız durumları kavradığımız gibi– haksız olduğumuz konu ve olayların tespitinde de kendimize ‘imtiyaz’ tanımamamız gerekir. Bir kişinin her zaman haklı veya daima haksız olduğu örnek sayısı çok fazla değildir. ‘Her zaman haklı’ olma imtiyazına sahip olduğumuzu söyleyebilir miyiz?

Kendini Daha İyi Hissetmek Acılar ve Mutluluklar

Kendimizin hangi durumda olduğunu belirlemekte zorluk çekebiliriz. Mağdur olan mı yoksa kendi mağduriyetimize neden olan mı olduğumuz konusunda emin olamıyorsak, geçmişin üzerine bir sünger çekmeyi deneyebiliriz. Ama yapmamız gereken, geçmişi unutmaktan ibaret olmamalıdır. Geçmişte yaşanan hata ve kazaların geri dönmemesi ve yeniden mutsuzluğa neden olmaması için öngörülerimiz olmalı veya planlar yapmalıyız. Eğer durumumuzu ve geleceğimizi netleştirmekte sıkıntı yaşıyorsak, belki öngörüler geliştirmemize veya planlar yapmamıza yardımcı olabilecek kişilerden yardım alabiliriz. Ama yardım alacağımız kişinin, bizim durumumuzdaki ana sorun kaynağı ile ilgili olarak ‘uzmanlığı’ da önemlidir. Aradığımız kişi, bir anlamda bizim için ‘yaşam koçu’ ya da ‘yönder (mentor)’ özelliğinde ve değerinde olmalıdır.

Gözlerimizi dünyanın gerçeklerine yumarak bir ‘mutluluk oyunu’ oynamayacağız, ama yaptığımız hata ve yanlışların, olumsuzlukların, acıların ve hüznün bizi tekrar kendi bataklığına çekmesine de izin vermememiz gerekiyor.

Geçmişteki olumsuz olaylardan olumlu çıkarımlar yapabilen insan sayısı pek fazla değildir. Olumsuzlukların yükünü bellekte taşıyarak mutlu bir yaşam sürdürmek zor iştir doğrusu. Bu yükü taşımakta zorluk çekenler için daha uygun bir yol şöyle olabilir. Geçmişimizi bir film şeridi olarak düşünelim. Bu filmin yeni bir kopyasını çıkarmayı deneyelim. Yalnız kopyalama sırasında bizi üzen ve mutluluğumuzun önünde engel gibi duran olayları belleğimizin bu yeni kopyasından silelim. Sadece mutlu anlarımız ve güzellikler kalsın geriye. Yaşamı böyle algılamanın bizi olumlu motive ettiğini göreceğiz. Bu motivasyonu yarattığımızda, artık geçmişin mutsuzluk yaratan hata ve kazaları ile ilgilenmemiz gerekmeyecek. Gözlerimizi dünyanın gerçeklerine yumarak bir ‘mutluluk oyunu‘ oynamayacağız, ama yaptığımız hata ve yanlışların, olumsuzlukların, acıların ve hüznün bizi tekrar kendi bataklığına çekmesine de izin vermememiz gerekiyor.

Gürcan Banger

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Robot Değilim * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.