Öğrenme Yeteneğimizi Geliştirebiliriz

Öğrenme becerimizi geliştirmek hızla değişen dünyamızda başarılı olmanın en önemli koşullarından biri haline gelmiştir. ‘Çabuk öğrenme’ becerisi kazanmak daha yaratıcı, daha esnek, daha üretken olmamızı sağlar. Ve hiç kuşkusuz, bu beceriye sahip kişiler ve kadrolarla çalışan şirketler diğerlerinden daha ileri konumdadırlar.

Peki, çabuk öğrenme becerisi nasıl elde edilir?
Bunun için ne gibi özelliklere sahip olmalıyız?
Kimler bu yeteneği geliştirmeye daha yatkındır?

Öğrenme becerisi kazanmak mevcut durumdan sıyrılıp alışılagelmişin dışına çıkmayı, sıradışı düşüncelere açık olmayı gerektirir. Yani, bu beceriye sahip olanlar kalıpları yıkmaktan korkmayanlar, farklılık yaratanlardır!

‘Çabuk öğrenme’ becerisi gelişmiş kişiler ( ya da kavrama çabukluğuna sahip kişiler de diyebiliriz), zorluklar karşısında soğukkanlılığını koruyan ve hemen bir çözüm üretebilenlerdir. Olaylara farklı açılardan bakabilen, kıvrak ve yeni durumlara çabuk uyum sağlayan, hayatı kolaylaştıran kişilerdir.

Öğrenmenin temeli deneyimlere dayanır. Öğrenme becerisi gelişmiş kişiler, geçmişte olup biten üzerine kafa yorarak deneyler birikiminden yararlanan, hatalardan ders alan kişilerdir. Benzer zorluklarla karşılaştıklarında daha önce onları neyin başarıya ulaştırdığını iyi analiz eden, çözüm üreten kişilerdir. Öğrenmek için dinlemeye, ön yargısız olmaya özen gösterirler. Kendi deneyimleriyle yetinmeyip başkalarının deneyimlerinden de yararlanmaya önem verirler.

Öğrenme becerisi kazanmak için geri bildirim almanın da önemi çok büyüktür. Geri bildirimlerden yararlanmak için çalışma ortamındaki güvenilir kişilerden geri bildirim almakta istekli olmalıyız.

Öğrenme becerimizi geliştirmek için bir başka önemli unsur da risk almaktır; amaç maceraya atılmak değil, yeni fırsatlar yaratabilmek adına cesur bir adım atmaktır, sonunda başarıyı garanti etmese de riskleri göze almaktır.

Öğrenme becerimizin gelişmesini engelleyen bir faktör vardır, o da “savunma”!
Başarının yanı sıra başarısızlıklarımızla da yüzleşmesini bilmeliyiz. Başarılarımızla gurur duyup başarısızlıklarımızdan ders çıkartmalıyız. Bizlere yöneltilen eleştirileri duymaktan kaçmak yerine, eleştirileri, öğrenmek için bir fırsat olarak görmeliyiz ve daha iyiyi yapmayı hedeflemeliyiz. Hatalardan yararlanmak yerine savunmaya geçmek öğrenme kapasitemizin sadece düşmesini sağlar.

Yıllarca uğraşıp binlerce deneyden sonra elektriği bulan Thomas Edison “Hiç yanılmadım, sadece binlerce işe yaɾamayan yol buldum” demiştir. Bunu ancak hata ve yanlışlarını büyük bir olgunlukla kabullenip, savunma yapmak veya inkâr etmek yerine, nerede hata yaptığını, bunu nasıl geliştirebileceğini düşünebilen bir insan söyleyebilir.

Sonuç olarak, bugünün hızlı değişen çalkantılı dünyasında çabuk kavrama becerisi giderek büyük önem kazanmaktadır. Başarıyı sürdürebilmek için yeniliklere açık, esnek, araştırıcı ve keşfedici olup, risk almaktan korkmayan ama sağduyu, akıl ve kıvraklığın ön planda olduğu bir zihniyetle hareket etmeyi benimsemeliyiz.

Unutmayalım ki, öğrenme becerisi gelişmiş kişiler, çok yönlü düşünme kapasitesine sahiptirler ve bu nedenle yeni fikirlerin yaratıcıları da onlardır.

Çok yoğun olduğumuz şu günlerde herkese keyifli öğrenmeler diliyorum.

Mehpare ALP