Uyuşturucu Kullanan Anne (Gerçek Hayat Hikayesi)

Uyuşturucu Kullanan Anne (Gerçek Hayat Hikayesi)

Merhaba Sevgili Anne Adayları !

Yine burada birlikteyiz. Beslediğiniz umutların ne kadar paha biçilmez olduğunu, doğacak yavrularınız için ne denli önemli olduğunu bir kez daha anımsıyorum.

Hamilelik sürenizde ve başarabilirseniz tüm yaşamınızda günde 3 lt su içeceksiniz, haftada iki kez balık yiyeceksiniz. Sigara, alkol ve kırmızı etten uzak duracaksınız, günde 30 dakika yürüyüş yapacaksınız falan falan. Bütün bunları yaparken de sağlıklı, akıllı, yumuk yumuk elleriyle öpüp koklamaya doyamayacağınız bir bebek dünyaya getirecek olmanın tatlı hayallerine dalacaksınız.

İnanın dünyanın güneş gören tarafında yaşamaktasınız. Bazıları sizin kadar şanslı değil. Neden mi?

6 ay, bebeğini doğurana kadar, uyuşturucu bağımlısı bir anne adayının yol arkadaşıydım. Bayan hiç beklemediği bir zamanda hamile olduğunu öğrendi tartışmasız doğurmaya karar verdi. Hamilelik sürecinde bir de uyuşturucu bulmak için yasa dışı yollara başvurmasın, bebek de anne karnında gereken maddeleri alabilsin diye klinikte gözetime alındı. Ona her gün azaltılmış dozda uyuşturucu benzeri bir madde verildi. Malesef sigara içmeyi de bırakamadı. Doktorların tüm çabasına rağmen bebek anne karnında ancak 1000 grama kadar büyütülebildi ve sonra heyet kararıyla sezaryenle 7 aylıkken alınan bebek derhal uyuşturucu bağımlılığından arınma tedavisine alındı. Ana rahminde isteği dışında bağımlı olarak büyüyen bebeğin çığlıkları hala kulaklarımda.

Her kadının anne olmak istemesi elbette çok doğal. Ancak ne zaman, hangi şartlar yerine getirildiğinde böyle önemli bir adım atılmalı, eğer en acil şartlar yerine getirilemiyorsa, her ne pahasına olursa olsun bebek sahibi olmalı mıdır bilmiyorum.

Bağımlı anne doğumundan bir ay sonra klinikten taburcu edildi. İşi yok, parası yok, kendine ait evi yok. Kendinin ve bebeğin bağımlılığı devam ediyor. Büyük bir olasılıkla gençlik dairesi bebeği böyle durumda olan anneden alıp koruyucu aileye verecek. Beynimin içinde cevabını bulamadığım, bulduysam da emin olamadığım yığınla soru dansediyor.

Her kadın mutlaka anne olmalı mıdır?
İş, eş, mekan, ruh ve beden sağlığı ne zaman, nasıl belirleyici olabilir?
Bir arabayı kullanabilmek için bile ehliyet sahibi olmanın şart olduğu dünyamızda, bu kadın veya bu erkek bir çocuğu topluma faydalı bir birey olarak yetiştirebilir diye bir ehliyet istenmiyor, gerekmiyor.

Aklına esen herkes, sağlık durumu uygunsa, diğer şartları hiç umursamadan bebek sahibi olabiliyor. Olmadı tüp bebek, sperm bankası, evlat edinme gibi yollar da var.

Gönlüm her bebek özlemiyle yanıp tutuşanın büyük bir titizlikle kendi koşullarını gözden geçirip karar almasını, ona uygun adımlar atmasını istiyor. Gönül bu, ister.

Ayşe WİESNER

Terapist

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Robot Değilim * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.