Yeni Eğitim Öğretim Yılında Velilere İlk Ev Ödevi

Yeni Eğitim Öğretim Yılında Velilere İlk Ev Ödevi

Anneylebebek.com’da yayınlanan ilk yazımdan sonra arkadaşlarımdan, çevremden son derece destekleyici, müthiş dönüşler aldım.  Bu konuda çoğu annenin aynı kaygıları paylaştığını görmek, dahası, birlikte neleri değiştirebiliriz diye sormaları, organize olalım, konuşalım talepleri beni çok mutlu etti.

Artık, dayanışma ve fikir birliği içindeki annelerin enerjisi mi dersiniz ne dersiniz bilmem, biz bakanlığa bir yazı bile yazamadan gazetelerde ertesi gün “Okul kantinlerinde yeni dönem” başlıklı bir yazı çıktı!  Sağlık Bakanlığı’nın okul çağındaki çocuklarda obezitenin çok sık görülmesine ilişkin uyarısı üzerine, daha önce okul kantinlerinde kola ve gazlı içecek satışını yasaklayan Milli Eğitim Bakanlığı,  çikolata, kek, gofret, muffin, lolipop ve şeker gibi ürünlere de satış yasağı getirdiğini duyurdu. Peki ne satılabilecekti artık kantinlerde? Meyveler, mevsimine uygun çiğ tüketilebilen sebzeler, salatalar, kuru meyveler, tuzsuz ve kabuksuz kuruyemişler, şeker ve tatlandırıcı eklenmemiş içme suyu, süt, taze sıkılmış meyve ve sebze suyu, yoğurt, ayran, peynir, günlük haşlanmış yumurta, çeşnili ekmekler, doğal mineralli su, şekersiz sakızlar.  İşte bu yıllardır beklediğimiz, harika bir gelişme!

Veliler olarak gecikmeli de olsa bu kararı alan bakanlıklarımıza müteşekkiriz. Ancak onların da bizim de görevimiz burada bitmiyor. Şimdi de kantinlere gidip satılacak bu yeni gıdaların da gerçekten sağlıklı olup olmadığını bir dedektif titizliğiyle araştırmak gibi bir ev ödevimiz var. Hangi markaların ürünleridir, bunlar hangi koşullarda üretilmektedir, içeriği nelerdir gibi ayrıntıları araştırmalıyız.  Neden mi?

Yakın bir zamanda Türkiye Ziraatçiler Derneği’nin hileli gıdalar raporu açıklandı. Denetim ve yaptırımların son derece yetersiz olduğunu biliyorduk ama sektörde çalışan firmaların %90’ının da kayıt dışı olduğunu bilmiyorduk. Tablo çok ciddi. Dar gelirli vatandaşın ucuz gıda talebine yanıt verebilmek için merdiven altı yerlerde korkunç gıdalar üretiliyor. Birkaç örnek vermek gerekirse;

• Yoğurda bitkisel yağ ve domuz deri ve kemiklerinin kaynatılmasıyla oluşan jelatin karıştırılıyor. Çünkü bu şekilde daha kıvamlı bir yoğurt ortaya çıkıyor. 2 kg sütten 1 kg yoğurt elde edileceğine 1 kg sütten 1 kg yoğurt üretilmiş oluyor. Yoğurdun 1 ay boyunca nasıl olup da ekşimediği ise ayrı bir konu. Bol miktarda katkı maddesi ve zehir de katıldığına hiç şüphe yok.
• Zeytin parlak siyah renkli olsun diye kimyasal boya ile renklendiriliyor.
• Ekmekte beyazlatıcı madde olarak kanserojen içerikli benzoil peroksit kullanılıyor. Kabarık, kızarmış ve bayatlamaması için çeşitli katkı maddeleri konuluyor.
• Normalde on sekiz kilo sütten bir kilo beyaz peynir yapılabiliyor. Tabii bu çok maliyetli. O yüzden günümüzde bazı peynirlerde nerdeyse hiç süt yok!  Süt tozu ve kimyasal katkı maddeleriyle çok ucuza peynirimsiler üretilebiliyor.
• Son kullanım tarihi geçmiş, küflenmiş peynir yeniden eritilip kalıplara dökülerek kaşar ve krem peynire dönüştürülüyor.
• Kaçak çaylar kimyasal renklendiriciler hatta domuz kanıyla renklendiriliyor.

Yani kantinde artık çocuğum sağlıklı şeyler yiyecek diye çok da rahatlamayın.

Birkaç veli toplanıp kantinlerde satılan ürünlerden örnekler alıp laboratuvar tahlillerine gönderebilirsiniz. Sebze, meyve, peynir, ekmek, yumurta ne varsa.

Bir gıda maddesinden şüphelenilmesi durumunda Alo 174’ü arayarak denetlenmesini sağlayabilirsiniz.

Alo 174 bunu tetkik ediyor ve olumlu ya da olumsuz size mesajla geri dönüyor. Hem de o ürünü listelerine almış oluyor. Sadece kayıtlı firmaların denetimi istenebiliyor.

Yeni eğitim ve öğretim yılı hepimize hayırlı olsun!

Efzun DULUNDU