Canım Sıkılıyor Anne!

Canım Sıkılıyor Anne!

Bizim için tatil demek çantaları fırlatıp sokağa koşmaktı. Kar yağmasını beklemek, ne zaman gece sokak lambasının altında çiseleyen kar tanelerini görsek elimizde poşet ve leğenlerle yokuştan kaymak için can atmak demekti. Üşümek mi? O da neydi? Islanan çorabımızın içinde buruşmuş ayak parmaklarımızı uzattık mı sobanın kıyısından o sırada elimize tutuşturulan salep sıcacık yapmaya yeterdi bedenimizi. Sabah kalktığımızda perdenin arkasından arkadaşlarımız gözetlenir sonra başlardık yeniden annelerimize yalvarmaya. Aanneee nooolluurr ineyim…

Bizde tatil dendi mi okunan pek de süslü püslü olmayan cin aliler, tommiksler akla gelirdi. Bir de gazetenin heyecanla vermesini beklediğimiz Ayşegül serisi. Ne kadar da janjanlı kitaptı o öyle ya da bize cazip gelirdi yokluk zamanı.

Hiç unutmuyorum gece yatarken hep dua ettiğimi, inşallah sabah kalktığımda başucumda oyuncak bebeğim olsun diye.Anne babalarımızdan istemek yerine umutlarımız ve hayallerimiz vardı heyecanla beklediğimiz ve dua ettiğimiz..

Evet biz çocukken çocuktuk kocaman yüreklerimizle. Arkadaşlarımızla kapı önüne serilen kilim üzerinde oyuncaklarımızı paylaşmaktı tatil. Evlerimizden getirdiğimiz yiyecek içeceklerle piknik yapmaktı. Mesela annelerimizin evde biriktirdiği kumaşlarla oyuncak bebeklere kıyafet dikmekti, stilimizi kendimiz yaratırdık oysaki. Vesselam biz çocukken çocuktuk işte. Olması gerekeni yaşardık.

Şimdi çocuklarımızı memnun edebilmek ve tatmin olmaları pek de kolay olmuyor maalesef. En lüks tatil beldelerinde yapılan tatiller, gidilen sinemalar, tiyatrolar, alınan gerekli gereksiz onca hediye.. Susturabilmek adına ellerine tutuşturulan tablet ve telefonlar…

Son zamanlarda belki de kendi çocuğum dahil çoğuncasında duyduğum bir cümledir ‘benim canım sıkılıyor’… Bir bakmışsınız götürdüğünüz bir AVM de ya da çocuk alanlarında çocuklar birbirinden kopuk, boş vakitlerini doldurmanın nasıl bir durum olduğundan, yeni oyunlar türetmekten bir haberler.

Paylaşımı sadece okuldan ibaret sanan çocuklar gittikçe artıyor etrafımızda.Her istediği alınarak veya yapılarak tatil dinlencesi adı altında çocukları körelten aileler ahhh o aileler..Yediği yemeğin tabağını kaldırmayı veyahut yatağını toplamayı bu güne kadar hiç göstermemiş sözüm ona anlayışlı,duyarlı büyükler…

Çok acıdır ki kendi çocukluğumuzda yaşadığımız duyguları biz çocuklarımıza tattıramıyoruz. Tatili ve çocukları memnun etmeyi sadece para israfıyla örtüştürüyoruz.

Eskiden okuduğumuz kitaplarda tatilde çocukların anneanne ve babaannelerine gittikleri anlatılırdı hep. Cümleye tatil oldu mu memlekete gideriz hep diyen çocuklar. Veya okulda tatil dönüşü öğretmen neler yaptınız bakalım dediğinde aileyle uzun uzun geçirilen saatler ve oyunlar dile getirilirdi.

Evet gerçekten çok üzgünüm sizler gibi,çocuklarımıza o günleri anlatsakta anlamayacakları için…
Evet gerçekten çok üzgünüm benim çocukluğumu çocuk gibi yaşayabilmişken kendi çocuğuma bu kadar kötülük yapıp onu bir fanusa kapadığım için…
Evet bende sizler gibi çocukken çocuktum işte sadece çocuk, üzerine yafta kondurulmayan…
Evet çocukken çocuktum sadece ve sadece, oyunlarda kendi hikayelerimi yaratan…

Yağmur ve Yavuz Arda’nın Annesi
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Robot Değilim * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.